*
türküm, doğruyum, çalışkanım.
ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
ey Halil İbrahim!
açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yüriyeceğime and içerim.
varlığım türk varlığına armağan olsun.
ne mutlu türküm diyene!
iyi dersler arkadaşlar.
( oh be, şöyle gönül rahatlığıyla andımızı okumakta nasip oldu.
Elhamdülillah!, t.h.a.)
*
7.03.2007
6.03.2007
Yalan Söyleme!
*
"CHP'li vekil, felaket senaryosu çizince hemşehrileri vekili tersledi.
Bursa'da düzenlenen Bayburtlular Gecesi'ne katılan CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, beklemediği bir tepkiyle karşılaştı.
Şimşek, "Türkiye, Kurtuluş Savaşı yıllarından daha beter felaketler yaşıyor." deyince hemşehrileri müdahale etti:
"Yalan söyleme,
Türkiye'nin durumu gayet iyi.
Hiç olmazsa bu gecede siyaset yapmayın.(yalan söylemeyin demek istiyor, t.h.a.)"
Şimşek, tepkiler üzerine sözlerini yumuşatarak memleketi Bayburt'a özgü fıkra ve espriler anlattı."
:)
(zaman gazetesi, 06.03.2007)
*
"CHP'li vekil, felaket senaryosu çizince hemşehrileri vekili tersledi.
Bursa'da düzenlenen Bayburtlular Gecesi'ne katılan CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, beklemediği bir tepkiyle karşılaştı.
Şimşek, "Türkiye, Kurtuluş Savaşı yıllarından daha beter felaketler yaşıyor." deyince hemşehrileri müdahale etti:
"Yalan söyleme,
Türkiye'nin durumu gayet iyi.
Hiç olmazsa bu gecede siyaset yapmayın.(yalan söylemeyin demek istiyor, t.h.a.)"
Şimşek, tepkiler üzerine sözlerini yumuşatarak memleketi Bayburt'a özgü fıkra ve espriler anlattı."
:)
(zaman gazetesi, 06.03.2007)
*
5.03.2007
İstiklâl Marşı
*
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
Mehmet Akif Ersoy
( Bu ne güzel söz!, t.h.a.)
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
Mehmet Akif Ersoy
( Bu ne güzel söz!, t.h.a.)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)