25.08.2008

Asayı Musa(a.s.)

*

merhaba.
ben asayı Musa.
hep yaptığım gibi yaparım.
Rabbimin emriyle,
batılı yutarım,
hipnozu,
hakkı örteni,
eğip bükeni.
batılın zail oluşunda
sebep eylemişse Rabbim
neye eylemişse oyum.
sihri yutan asa,
asayı Musa benim.
müşriklerin içine girer
etkisiz kılar geçerim.
kokanı kokamaz,
etrafa haset saçanı saçamaz hale getirmeye kadir,
Hz. Musanın davarlarına yaprak çırptığı,
asayı Musa benim.
selam ederim.
birinizi görürsem zülmedenlerden bir zulmeden olarak
nerde ve her nerede olunursa olunulsun
bir emrullah ile yılan olup
batılı zail edecek olan benim.


*

7.08.2008

Şairler Sorumsuz mudur?

*

tabiiki sorumludurlar. yaptığımız her amelden sorumlu olduğumuza göre, şöyle denebilir mi?
- Şairdir abi o, ondan hesap sorulur mu?
denemez tabi ve bu sorunun cevabı hemde ne sorulur olacaktır.

çünkü şiir şairin dna'sını verir ve onun varlığının diğer varlıklarla, ilimle, ilhamla, duygu ile, vicdan ile, aşk ile, sevgi ile, ve dahi varolan tüm unsurlarla içine girdiği iletişiminden, kurduğu bağdan damıttıkları ve bunları hangi niyetle kullandığına göre değişir.

öte yandan kendi durumu şiire yansıyacak ve okuruna nüfuz edecektir. kalbi akli nefsi durumu burda öne çıkar ve buradaki bir kirlilik önce şiirine yansır oradan okuruna nufuz eder ve onu kirletir.

dolayısıyla hem muazzam bir genişlik ve derinlik arzeden birikimi ne için kullandığından hemde şairliğinin ifası sırasında kendindeki bir kirliliğin şiir gibi kapsamlı ve etkili bir kanalla etrafa yayılacak ruhları gönülleri kirletecek olmasından muhakkak sorulacaklardır. ve sorgu onlar açısından ağır bir iş olacaktır.

hele akli kalbi nefsi olarak tamama yakın bir şirk ile hemhal bir şair bundan muhakkak Hak Teala tarafından sorulacaktır. zira o yaptığıyla kendini daha çok kirletmenin yanında başkalarının hem aklına hem nefsine hemde o mübarek gönüllere kir, muğlaklık, karamsarlık, deccallik boca etmektedir.

şairlerin filozoflardan üstün olduğu şu bakımdan doğrudur. biri akıl liderliğinde ilerler biri kalp. kalpte sezgi ilham öne çıkar. ve bu ikisi aklın ulaşamayacağı derinliklere girip çıkabilir, yükseklerde dolaşabilirler. işte bu muazzam olanağın nasıl kullanıldığından şairlerin sorguya çekilmeyeceği düşünülebilir mi?

bu olanakları kötüye kullananlar deccaldirler. karşılarındakini bu kabiliyet ve birikimle bürüyüp kendilerine tevdi etmek yönlendirmek isterler. ama hep satır arkalarında, bakışlarda ve süslü sözlerin altında. bu kafirliklerinin yani hakikikati örtmelerinin kapsamlı donanımlı oluşundandır. insana bahşolunana ne varsa hepsini o kirli amaçları için kullanırlar. dert kendilerine buyun eğdirmek, Hakka doğrulan doğru yolundan çevirmektir. bunlar şeytana liderlik eden şeytanların hizmetine girdikleri kötülükte ileri gidenlerdir. ve şairler bunlar arasında en çok öne geçenleri aralarında barındırırlar.

bu açıdan şairler, salihlerden iseler ve takva derecelerine göre alimler ve Peygamberler arasındadırlar. Rabbim Allah daha iyi bilir tabi. müşriklerden münafıklardan olanları ise cehennemin en alt tabakasındadırlar. o sanırım deccaliyet makamıdır.

yani şairler sorumludurlar ve birde bu dünyada onlara hesap sorabiliriz. zira bizi kirletme durumları olabilir. yani şairdir ne yapsa yeridir değil şairdir üzerine dikkatle eğilinir demek bizim açımızdan daha müttakiliğe yakışan bir tavır olacaktır.vesselam.



*