.
Onlardan öncekiler de tuzak kurdular. Fakat Allah onların binalarını temelinden sarstı, çatı tepelerinden üzerlerine çöktü ve azap onlara farkedemedikleri bir yönden geldi.
.
22.12.2010
18.12.2010
11.11.2010
Allah katında dünyanın durumu bu koyun gibidir.
.
işte insanların ekserisi bu koyuna saldıran sırtlanlar gibidir.
.
işte insanların ekserisi bu koyuna saldıran sırtlanlar gibidir.
.
4.10.2010
Bismillahirrahmânirrahîm
.
Kalem Suresi
Bismillahirrahmânirrahîm
1,2. Nûn.1 (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin.
3. Şüphesiz sana tükenmez bir mükâfat vardır.
4. Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.
5,6. Hanginizin deli olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler.
7. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi daha iyi bilir. O, hidayete erenleri de daha iyi bilir.
8. O halde yalanlayanlara boyun eğme.
9. İstediler ki, yumuşak davranasın, böylece onlar da yumuşak davransınlar.2
10,11,12,13,14. Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
15. Âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman, “Öncekilerin masalları!” der.
16. Yakında biz onun burnunu damgalayacağız.
17. Şüphesiz biz, vaktiyle “bahçe sahipleri”ne belâ verdiğimiz gibi, onlara (Mekkeli inkarcılara) da belâ verdik. Hani o bahçe sahipleri, sabah erkenden (fakirler gelmeden) bahçenin ürünlerini devşirmeye yemin etmişlerdi.
18. (Bunu tasarlarken) istisna da yapmıyorlardı. (“İnşaallah” demiyorlardı.)
19. Nihayet onlar uykuda iken Rabbinden bir afet (ateş) bahçeyi sardı.
20. Böylece bahçe, (anızı) yakılmış toprağa döndü.
21,22. Derken, sabahleyin birbirlerine, “Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin” diye seslendiler.
23,24. Bunun üzerine, “Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın” diye fısıldaşarak yola koyuldular.
25. (Yoksullara yardım etmeğe) güçleri yettiği halde (böyle söyleyerek) erkenden yola çıktılar.
26. Fakat bahçeyi o halde gördüklerinde, “Biz mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız!” dediler.
27. (Gerçeği anlayınca da), “Hayır, meğer biz mahrum bırakılmışız!” dediler.
28. Onların en akl-ı selim sahibi olanı, “Ben size ‘Rabbinizi tespih etseydiniz ya! dememiş miydim?” dedi.
29. Onlar, “Rabbimizi tesbih ederiz (yüceltiriz). Şüphesiz biz zalim kimseler imişiz” dediler.
30. Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
31. Şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!”
32. “Umulur ki, Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. Çünkü biz artık Rabbimizi arzulayanlarız.”
33. İşte böyledir azap! Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür; ah bir bilselerdi!
34. Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında Naîm cennetleri vardır.
35. Biz müslümanları suçlular gibi kılar mıyız?
36. Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?
37. Yoksa size ait bir kitabınız var da (bu batıl hükümleri) ondan mı okuyorsunuz?
38. Onda, “Seçip beğendiğiniz her şey mutlaka sizindir” (diye mi yazılı?)
39. Yahut bizden, her ne hükmederseniz mutlaka öyle olacağına dair Kıyamete kadar sürecek kesin sözler mi aldınız?
40. Sor onlara: “Onların hangisi bu (iddianın doğruluğu)na kefildir?”
41. Yoksa onların ortakları mı var? Doğru söyleyenler iseler, haydi getirsinler ortaklarını!
42,43. Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir halde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. Halbuki onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar(ve buna yanaşmıyorlar)dı.
44. (Ey Muhammed!) Bu sözü (Kur’an’ı) yalanlayanlarla beni başbaşa bırak. Biz onları bilemeyecekleri biçimde adım adım helaka yaklaştıracağız.
45. Onlara mühlet veriyorum. Şüphesiz benim tuzağım sağlamdır.
46. Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da onlar bu yüzden ağır bir borç yükü altına mı girmişlerdir?
47. Yahut gayb (levh-i mahfuz) kendi yanlarında da onlar mı (bundan aktarıp) yazıyorlar?
48. Sen, Rabbinin hükmüne sabret. Balık sahibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, (balığın karnında) kederli bir halde Rabbine yakarmıştı.3
49. Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı, o mutlaka kınanmış bir halde ıssız bir yere atılacaktı.
50. (Fakat böyle olmadı.) Rabbi onu (peygamber olarak) seçti ve salih kimselerden kıldı.
51. Şüphesiz inkar edenler Zikr’i (Kur’-an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) “Hiç şüphe yok o bir delidir” diyorlar.
52. Halbuki o (Kur’an), âlemler için ancak bir öğüttür.
.
Kalem Suresi
Bismillahirrahmânirrahîm
1,2. Nûn.1 (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin.
3. Şüphesiz sana tükenmez bir mükâfat vardır.
4. Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.
5,6. Hanginizin deli olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler.
7. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi daha iyi bilir. O, hidayete erenleri de daha iyi bilir.
8. O halde yalanlayanlara boyun eğme.
9. İstediler ki, yumuşak davranasın, böylece onlar da yumuşak davransınlar.2
10,11,12,13,14. Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
15. Âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman, “Öncekilerin masalları!” der.
16. Yakında biz onun burnunu damgalayacağız.
17. Şüphesiz biz, vaktiyle “bahçe sahipleri”ne belâ verdiğimiz gibi, onlara (Mekkeli inkarcılara) da belâ verdik. Hani o bahçe sahipleri, sabah erkenden (fakirler gelmeden) bahçenin ürünlerini devşirmeye yemin etmişlerdi.
18. (Bunu tasarlarken) istisna da yapmıyorlardı. (“İnşaallah” demiyorlardı.)
19. Nihayet onlar uykuda iken Rabbinden bir afet (ateş) bahçeyi sardı.
20. Böylece bahçe, (anızı) yakılmış toprağa döndü.
21,22. Derken, sabahleyin birbirlerine, “Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin” diye seslendiler.
23,24. Bunun üzerine, “Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın” diye fısıldaşarak yola koyuldular.
25. (Yoksullara yardım etmeğe) güçleri yettiği halde (böyle söyleyerek) erkenden yola çıktılar.
26. Fakat bahçeyi o halde gördüklerinde, “Biz mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız!” dediler.
27. (Gerçeği anlayınca da), “Hayır, meğer biz mahrum bırakılmışız!” dediler.
28. Onların en akl-ı selim sahibi olanı, “Ben size ‘Rabbinizi tespih etseydiniz ya! dememiş miydim?” dedi.
29. Onlar, “Rabbimizi tesbih ederiz (yüceltiriz). Şüphesiz biz zalim kimseler imişiz” dediler.
30. Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
31. Şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!”
32. “Umulur ki, Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. Çünkü biz artık Rabbimizi arzulayanlarız.”
33. İşte böyledir azap! Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür; ah bir bilselerdi!
34. Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında Naîm cennetleri vardır.
35. Biz müslümanları suçlular gibi kılar mıyız?
36. Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?
37. Yoksa size ait bir kitabınız var da (bu batıl hükümleri) ondan mı okuyorsunuz?
38. Onda, “Seçip beğendiğiniz her şey mutlaka sizindir” (diye mi yazılı?)
39. Yahut bizden, her ne hükmederseniz mutlaka öyle olacağına dair Kıyamete kadar sürecek kesin sözler mi aldınız?
40. Sor onlara: “Onların hangisi bu (iddianın doğruluğu)na kefildir?”
41. Yoksa onların ortakları mı var? Doğru söyleyenler iseler, haydi getirsinler ortaklarını!
42,43. Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir halde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. Halbuki onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar(ve buna yanaşmıyorlar)dı.
44. (Ey Muhammed!) Bu sözü (Kur’an’ı) yalanlayanlarla beni başbaşa bırak. Biz onları bilemeyecekleri biçimde adım adım helaka yaklaştıracağız.
45. Onlara mühlet veriyorum. Şüphesiz benim tuzağım sağlamdır.
46. Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da onlar bu yüzden ağır bir borç yükü altına mı girmişlerdir?
47. Yahut gayb (levh-i mahfuz) kendi yanlarında da onlar mı (bundan aktarıp) yazıyorlar?
48. Sen, Rabbinin hükmüne sabret. Balık sahibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, (balığın karnında) kederli bir halde Rabbine yakarmıştı.3
49. Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı, o mutlaka kınanmış bir halde ıssız bir yere atılacaktı.
50. (Fakat böyle olmadı.) Rabbi onu (peygamber olarak) seçti ve salih kimselerden kıldı.
51. Şüphesiz inkar edenler Zikr’i (Kur’-an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) “Hiç şüphe yok o bir delidir” diyorlar.
52. Halbuki o (Kur’an), âlemler için ancak bir öğüttür.
.
3.10.2010
"... seçkin, onurlu, saygın ve Allah'a yakın kılınanlardan..."
.
"Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana kitabı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim...
(Maide Suresi, 110)
.
"Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana kitabı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim...
(Maide Suresi, 110)
.
28.09.2010
Rabbim imanı tam olanlara Firavun'un karısını örnek verir
.
"Allah, imanı tam olanlara Firavun'un karısını örnek verir; hani o demişti ki: "Rabbim! Bana kendi katında, cennette bir ev yap, beni Firavun ve işkencesinden ve onun zalimlerinin elinden kurtar!…"[4]
.
"Allah, imanı tam olanlara Firavun'un karısını örnek verir; hani o demişti ki: "Rabbim! Bana kendi katında, cennette bir ev yap, beni Firavun ve işkencesinden ve onun zalimlerinin elinden kurtar!…"[4]
.
1.09.2010
esmaül hüsna
.
Rabbimin en güzel isimlerinden en çok
cebbarül mütekebbir,
el-hak,
el-vedud,
el kuddüs,
el-rahman,
er-rahim,
el-kadir isimlerini severim.
.
Rabbimin en güzel isimlerinden en çok
cebbarül mütekebbir,
el-hak,
el-vedud,
el kuddüs,
el-rahman,
er-rahim,
el-kadir isimlerini severim.
.
29.08.2010
18.08.2010
11.08.2010
müminun ilk 11 ayet
.
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
2. Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.
3. Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.
4. Onlar ki, zekatı öderler.
5. Onlar ki, ırzlarını korurlar.
6. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.
7. Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır.
8. Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler.
9. Onlar ki, namazlarını kılmağa devam ederler.
10. İşte bunlar varis olanların ta kendileridir.
11. Onlar Firdevs cennetlerine varis olurlar. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
.
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
2. Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.
3. Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.
4. Onlar ki, zekatı öderler.
5. Onlar ki, ırzlarını korurlar.
6. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.
7. Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır.
8. Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler.
9. Onlar ki, namazlarını kılmağa devam ederler.
10. İşte bunlar varis olanların ta kendileridir.
11. Onlar Firdevs cennetlerine varis olurlar. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
.
1.08.2010
28.07.2010
19.07.2010
18.07.2010
17.07.2010
ilahi adalet
.
kazdıkları kuyuya düşecekler
kendi tuzaklarına dolanacaklar.
o kuyu çok derin
o tuzak feci bir tuzak.
.
kazdıkları kuyuya düşecekler
kendi tuzaklarına dolanacaklar.
o kuyu çok derin
o tuzak feci bir tuzak.
.
16.07.2010
14.07.2010
13.07.2010
11.07.2010
25.06.2010
22.06.2010
uçsuz bucaksız düşmanlık
.
bizim mutlu sevinçli olduğumuz durumlar onların üzüldüğü
onların sevinçli olduğu durumlarda bizim üzüldüğümüz durumlar
işte aramızda böylesine bir düşmanlık var.
.
bizim mutlu sevinçli olduğumuz durumlar onların üzüldüğü
onların sevinçli olduğu durumlarda bizim üzüldüğümüz durumlar
işte aramızda böylesine bir düşmanlık var.
.
21.06.2010
ilhan selçuk öldü
.
hadi bakalım
2010-06-21 14:14:48
savundukların kurtarabilecekmi şimdi seni...
dua edemicem
2010-06-21 14:15:59
kendisi dua istemezdi sanırım ben ancak alkışlarım kendisini allah narını artırsın
selçukta gerici çıktı.
2010-06-21 14:14:34
kutsal kitapalarda öleceksiniz diyor.selçukta dini bir emre göre hareket etti ve öldü.türkan saylana odun taşırsın.ne oldu şimdi.o kadar uğraştın müslümanlarla.ne eline geçti.85 yıl yaşadın ne kazandın.beğenmediğiniz bir çobanla aynı şekilde mezara girdin.nerde çydd,nerde add.seni kim kurtaracak.azraile niye artislik yapamadın.darısı diğerlerinin başına.cehennem lüzumsuz değil.zalimler için yaşasın cehennem.
Odunu bol olsun
2010-06-21 14:10:38
Elimizden gelse de kömür yollasak burdan kendisine.
ila cehenneme
2010-06-21 14:10:38
ey İslam Düşmanı demekki sana da ölüm varmış demekki Azrail seni de tanıyormuş demekki Teşvikiye camiine sen de uğrayacakmışsın demekki.... neyse canın cehenneme
ilhan selçuk
2010-06-21 13:56:27
hayatını müslümanlara küfretmeye ve aşağılamaya adamış biri. toprağın bol olsun amca ebu cehile ebu lehebe selam söyle
Hakkım varsa HARAM olsun sana
2010-06-21 13:54:57
Eğer zerre kadar hakkım varsa ben bu adama hakkımı helal etmiyorum. Mekanı cehennem olsun. Allah bizlere yaptıklarının cezasını versin. Şimdi Allaha hesap ver. burda hakimleriniz adamlarınız kurtardı sizi bakalım diğer dünyada kim kurtaracak sizi.
İlhan Selçuk
2010-06-21 13:50:48
asıl hesap günü şimdi geldi ilhan selçuk. Silriden yırtın şimdi ne yapacaksın bakalım.. Allah sonunu senin kalbine göre versin.
EYVAH!!! DEMİŞTİR AMA...
2010-06-21 13:49:04
İş işten geçti. Allah bildiği gibi yapsın
haber7.com habere yorumlar.
.
hadi bakalım
2010-06-21 14:14:48
savundukların kurtarabilecekmi şimdi seni...
dua edemicem
2010-06-21 14:15:59
kendisi dua istemezdi sanırım ben ancak alkışlarım kendisini allah narını artırsın
selçukta gerici çıktı.
2010-06-21 14:14:34
kutsal kitapalarda öleceksiniz diyor.selçukta dini bir emre göre hareket etti ve öldü.türkan saylana odun taşırsın.ne oldu şimdi.o kadar uğraştın müslümanlarla.ne eline geçti.85 yıl yaşadın ne kazandın.beğenmediğiniz bir çobanla aynı şekilde mezara girdin.nerde çydd,nerde add.seni kim kurtaracak.azraile niye artislik yapamadın.darısı diğerlerinin başına.cehennem lüzumsuz değil.zalimler için yaşasın cehennem.
Odunu bol olsun
2010-06-21 14:10:38
Elimizden gelse de kömür yollasak burdan kendisine.
ila cehenneme
2010-06-21 14:10:38
ey İslam Düşmanı demekki sana da ölüm varmış demekki Azrail seni de tanıyormuş demekki Teşvikiye camiine sen de uğrayacakmışsın demekki.... neyse canın cehenneme
ilhan selçuk
2010-06-21 13:56:27
hayatını müslümanlara küfretmeye ve aşağılamaya adamış biri. toprağın bol olsun amca ebu cehile ebu lehebe selam söyle
Hakkım varsa HARAM olsun sana
2010-06-21 13:54:57
Eğer zerre kadar hakkım varsa ben bu adama hakkımı helal etmiyorum. Mekanı cehennem olsun. Allah bizlere yaptıklarının cezasını versin. Şimdi Allaha hesap ver. burda hakimleriniz adamlarınız kurtardı sizi bakalım diğer dünyada kim kurtaracak sizi.
İlhan Selçuk
2010-06-21 13:50:48
asıl hesap günü şimdi geldi ilhan selçuk. Silriden yırtın şimdi ne yapacaksın bakalım.. Allah sonunu senin kalbine göre versin.
EYVAH!!! DEMİŞTİR AMA...
2010-06-21 13:49:04
İş işten geçti. Allah bildiği gibi yapsın
haber7.com habere yorumlar.
.
19.06.2010
Yaradana Aşık
.
Ma’şûk’un Aşk’ını sarışında
Sarmaşığın kainatı sarışında
Zerreler dolup tâd olunca
Görünen hep benim Yar’im ola.
.
Ma’şûk’un Aşk’ını sarışında
Sarmaşığın kainatı sarışında
Zerreler dolup tâd olunca
Görünen hep benim Yar’im ola.
.
17.06.2010
14.06.2010
4.06.2010
23.05.2010
19.05.2010
Güzel sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır
.
Ey Muhammed, de ki: “Herkes beklemektedir, siz de bekleyin. Yakında kimin düz yolun sahipleri olduğunu, kimin doğru yolu bulduğunu bileceksiniz!”
taha 135. ayet
.
Ey Muhammed, de ki: “Herkes beklemektedir, siz de bekleyin. Yakında kimin düz yolun sahipleri olduğunu, kimin doğru yolu bulduğunu bileceksiniz!”
taha 135. ayet
.
15.05.2010
Canımın Taa İçi Furkan
.
Buruç Suresi
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Burçlarla dolu göğe andolsun,
2. Va’dedilmiş güne (kıyamete) andolsun,
3,4,5. Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü’minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lanetlenmiştir.1
6,7. O vakit, ateşin etrafında oturmuş, mü’minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
8,9. Onlar mü’minlere ancak; göklerin ve yerin hükümranlığı kendisine ait olan mutlak güç sahibi ve övülmeye layık Allah’a iman ettikleri için kızıyorlardı. Allah her şeye şahittir.
10. Şüphesiz mü’min erkeklerle mü’min kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır.
11. İman edip salih ameller işleyenlere gelince; onlara içinden ırmaklar akan, cennetler vardır. İşte bu büyük başarıdır.
12. Şüphesiz, Rabbinin yakalaması çok çetindir.
13. Şüphesiz O, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrarlar.
14. O, çok bağışlayandır, çok sevendir.
15. Arş’ın sahibidir, şanı yüce olandır.
16. Dilediğini mutlaka yapandır.
17,18. Orduların, Firavun ve Semûd’un haberi sana geldi mi?
19. Hayır, inkar edenler, hâlâ yalanlamaktadırlar.
20. Oysa Allah, onları arkalarından kuşatmıştır.
21. Hayır o (yalanlamakta oldukları kitap) şanı yüce bir Kur’an’dır.
22. O korunmuş bir levhada (Levh-i Mahfuz’da)dır.
Tarık Suresi
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Göğe ve târıka andolsun.
2. Târıkın ne olduğunu sen ne bileceksin?
3. O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır.
4. Hiçbir kimse yoktur ki, üzerinde koruyucu bulunmasın.1
5. Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın.
6. Fışkırıp çıkan bir sudan yaratıldı.
7. Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.
8. Şüphesiz Allah’ın onu, öldükten sonra tekrar diriltmeye de gücü yeter.
9. Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla!
10. (O gün) artık insan için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı.
11. Yağmurlu göğe andolsun,
12. Yarık yarık çatlamış yere andolsun.
13. Şüphesiz o Kur’an, hak ile bâtılı ayırd eden bir sözdür.
14. O, boş bir söz değildir.
15. Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar,
16. Ben de bir tuzak kurarım.2
17. Artık sen inkârcılara mühlet ver; onlara biraz zaman tanı!
.
Buruç Suresi
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Burçlarla dolu göğe andolsun,
2. Va’dedilmiş güne (kıyamete) andolsun,
3,4,5. Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü’minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lanetlenmiştir.1
6,7. O vakit, ateşin etrafında oturmuş, mü’minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
8,9. Onlar mü’minlere ancak; göklerin ve yerin hükümranlığı kendisine ait olan mutlak güç sahibi ve övülmeye layık Allah’a iman ettikleri için kızıyorlardı. Allah her şeye şahittir.
10. Şüphesiz mü’min erkeklerle mü’min kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır.
11. İman edip salih ameller işleyenlere gelince; onlara içinden ırmaklar akan, cennetler vardır. İşte bu büyük başarıdır.
12. Şüphesiz, Rabbinin yakalaması çok çetindir.
13. Şüphesiz O, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrarlar.
14. O, çok bağışlayandır, çok sevendir.
15. Arş’ın sahibidir, şanı yüce olandır.
16. Dilediğini mutlaka yapandır.
17,18. Orduların, Firavun ve Semûd’un haberi sana geldi mi?
19. Hayır, inkar edenler, hâlâ yalanlamaktadırlar.
20. Oysa Allah, onları arkalarından kuşatmıştır.
21. Hayır o (yalanlamakta oldukları kitap) şanı yüce bir Kur’an’dır.
22. O korunmuş bir levhada (Levh-i Mahfuz’da)dır.
Tarık Suresi
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Göğe ve târıka andolsun.
2. Târıkın ne olduğunu sen ne bileceksin?
3. O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır.
4. Hiçbir kimse yoktur ki, üzerinde koruyucu bulunmasın.1
5. Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın.
6. Fışkırıp çıkan bir sudan yaratıldı.
7. Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.
8. Şüphesiz Allah’ın onu, öldükten sonra tekrar diriltmeye de gücü yeter.
9. Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla!
10. (O gün) artık insan için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı.
11. Yağmurlu göğe andolsun,
12. Yarık yarık çatlamış yere andolsun.
13. Şüphesiz o Kur’an, hak ile bâtılı ayırd eden bir sözdür.
14. O, boş bir söz değildir.
15. Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar,
16. Ben de bir tuzak kurarım.2
17. Artık sen inkârcılara mühlet ver; onlara biraz zaman tanı!
.
14.05.2010
emperyal anlayışlar
.
batılın genişlemesi ve daha geniş coğrafyalarla ilgilenmesi kendi sorunlarını örtmek bunu da kendinden uzaklarda problemler oluşturarak yapmaktır.
bizim genişlememiz içerde problemlerimizi çözmek ve daha geniş coğrafyaların problemlerini çözmektir.
.
batılın genişlemesi ve daha geniş coğrafyalarla ilgilenmesi kendi sorunlarını örtmek bunu da kendinden uzaklarda problemler oluşturarak yapmaktır.
bizim genişlememiz içerde problemlerimizi çözmek ve daha geniş coğrafyaların problemlerini çözmektir.
.
9.05.2010
Tur-u Sina Dağı
.
aşağıda linktedir
dilime destan olan yüce dağ.
özdeşlik kurakura benzediğim dağ.
aşkından eriyen.
öfkesini yüreğine gömen.
garip.
yanık.
ilticakar dağ.
şeklinse şeklin
şemalinse şemalin
yüreğinse yüreğim.
benzerim kelamullahı duyup eriyene
ben benzerim
eşinin hasretini yüreğine gömen dağı ben severim.
sabrı kendini canavar
patlamaya hazır volkan yapan dağı
sordurtan dağı ben severim;
bunun içinden ne çıkacak ki?
dedirten dağa benzerim.
ne var nen varsa içinde Tur-u Sina
tunu sina olarak ben isterim.
arkadaşın sırdaşın olmak.
yol almak zirvelerinde
o şekilsiz şemalsiz suratına bakmak isterim.
daha neler isterim neler isterim.
zirvende bir kez olsun Rabbimi duyup
senin gibi olmak
unufak olan eşin gibi
bir eşe koca olmak.
seni eriten aşkı yaşadığımı
yalnız olmadığını sana haykırmak.
o Koca Musa Aleyhisselamı sırtımda
senin onu taşıdığın gibi
taşımak isterim.
ona hitaben ki kelamı duyup senin gibi
aşkımdan erimek hemde eriyememek isterim.
ne haldesin yüce dağ ne haldesin
bir söylesen konuşsanda yükünü almak
seni rahatlatmak
sırdaşın olmak isterim
yeni duam
büyük yüküm bu olsun benim.
sonra ben dua ederim.
Rabbim alır senin yükünü benim üzerimden.
hafif hafif düğününde şarkı söylerim.
Tur-u Sina evlende
bir kez olsun içindeki güzelliği
gülümsemende göreyim.
*
aşağıda linktedir
dilime destan olan yüce dağ.
özdeşlik kurakura benzediğim dağ.
aşkından eriyen.
öfkesini yüreğine gömen.
garip.
yanık.
ilticakar dağ.
şeklinse şeklin
şemalinse şemalin
yüreğinse yüreğim.
benzerim kelamullahı duyup eriyene
ben benzerim
eşinin hasretini yüreğine gömen dağı ben severim.
sabrı kendini canavar
patlamaya hazır volkan yapan dağı
sordurtan dağı ben severim;
bunun içinden ne çıkacak ki?
dedirten dağa benzerim.
ne var nen varsa içinde Tur-u Sina
tunu sina olarak ben isterim.
arkadaşın sırdaşın olmak.
yol almak zirvelerinde
o şekilsiz şemalsiz suratına bakmak isterim.
daha neler isterim neler isterim.
zirvende bir kez olsun Rabbimi duyup
senin gibi olmak
unufak olan eşin gibi
bir eşe koca olmak.
seni eriten aşkı yaşadığımı
yalnız olmadığını sana haykırmak.
o Koca Musa Aleyhisselamı sırtımda
senin onu taşıdığın gibi
taşımak isterim.
ona hitaben ki kelamı duyup senin gibi
aşkımdan erimek hemde eriyememek isterim.
ne haldesin yüce dağ ne haldesin
bir söylesen konuşsanda yükünü almak
seni rahatlatmak
sırdaşın olmak isterim
yeni duam
büyük yüküm bu olsun benim.
sonra ben dua ederim.
Rabbim alır senin yükünü benim üzerimden.
hafif hafif düğününde şarkı söylerim.
Tur-u Sina evlende
bir kez olsun içindeki güzelliği
gülümsemende göreyim.
*
7.05.2010
Rabbim beni bırakırsa
.
güneşin gökten düşmesi gibi düşerim ki derin bir gayyaya
tüm şer ittifakı içime dolar
orayı gayyaya cehenneme çevirir.
beni Rabbimin nelerden koruduğunu siz nereden bileceksiniz
biz biraz biliyoruz ki Rabbimiz bizi o gayyanın dibinden çıkardı.
.
güneşin gökten düşmesi gibi düşerim ki derin bir gayyaya
tüm şer ittifakı içime dolar
orayı gayyaya cehenneme çevirir.
beni Rabbimin nelerden koruduğunu siz nereden bileceksiniz
biz biraz biliyoruz ki Rabbimiz bizi o gayyanın dibinden çıkardı.
.
o baktı kendini gördü, o baktı kendini gördü
.
bi gün iki kişi Efendimize bakıyor
biri ne güzel birisin Ya Rasülallah diyor
diğeri ne çirikinsin Ya Muhammed diyor
Efendimiz şöyle diyor
o baktı kendini gördü,
o baktı kendini gördü.
yani ikisi içinde baktı ve kendini gördü diyor.
.
bi gün iki kişi Efendimize bakıyor
biri ne güzel birisin Ya Rasülallah diyor
diğeri ne çirikinsin Ya Muhammed diyor
Efendimiz şöyle diyor
o baktı kendini gördü,
o baktı kendini gördü.
yani ikisi içinde baktı ve kendini gördü diyor.
.
müslüman görmemişler
.
bizdeki merhameti şefkati sevgiyi sevecenliği halimliği dinginliği samimiyeti görünce bunu ibneliğe veriyorlar. olsa olsa ibne bu diyorlar. tuzağa düşüyorlar. kendi ibnelikleriyle başbaşa kalıyorlar.
.
bizdeki merhameti şefkati sevgiyi sevecenliği halimliği dinginliği samimiyeti görünce bunu ibneliğe veriyorlar. olsa olsa ibne bu diyorlar. tuzağa düşüyorlar. kendi ibnelikleriyle başbaşa kalıyorlar.
.
1.05.2010
Mutlak Galib olan Rabbim
.
Mutlak Hükümdar olan Rabbim
herşeyi çekip çeviren Rabbim
bizi galip eyle
bizi muzaffer eyle
amin.
.
Mutlak Hükümdar olan Rabbim
herşeyi çekip çeviren Rabbim
bizi galip eyle
bizi muzaffer eyle
amin.
.
26.04.2010
25.04.2010
23.04.2010
22.04.2010
16.04.2010
13.04.2010
12.04.2010
Sen ancak bir öğüt vericisin
.
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Dehşeti her şeyi kaplayan felaketin haberi sana geldi mi?
2. O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir.
3. Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır.
4. Kızgın ateşe girerler.
5. Son derece kızgın bir kaynaktan içirilirler.
6. Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur.
7. O, ne besler ne de açlıktan kurtarır.
8. O gün birtakım yüzler vardır ki, nimet içinde mutludurlar.
9. Yaptıklarından dolayı hoşnutturlar.
10. Yüksek bir cennettedirler.
11. Orada hiçbir boş söz işitmezler.
12. Orada akan bir kaynak vardır.
13-16. Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
17. Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır!
18. Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!
19. Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!
20. Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!
21. Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin.
22. Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.
23,24. Ancak, kim yüz çevirir, inkâr ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır.
25. Şüphesiz onların dönüşü ancak bizedir.
26. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.
ĞÂŞİYE SÛRESİ
.
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Dehşeti her şeyi kaplayan felaketin haberi sana geldi mi?
2. O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir.
3. Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır.
4. Kızgın ateşe girerler.
5. Son derece kızgın bir kaynaktan içirilirler.
6. Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur.
7. O, ne besler ne de açlıktan kurtarır.
8. O gün birtakım yüzler vardır ki, nimet içinde mutludurlar.
9. Yaptıklarından dolayı hoşnutturlar.
10. Yüksek bir cennettedirler.
11. Orada hiçbir boş söz işitmezler.
12. Orada akan bir kaynak vardır.
13-16. Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
17. Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır!
18. Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!
19. Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!
20. Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!
21. Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin.
22. Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.
23,24. Ancak, kim yüz çevirir, inkâr ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır.
25. Şüphesiz onların dönüşü ancak bizedir.
26. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.
ĞÂŞİYE SÛRESİ
.
Furkan
.
Şüphesiz o Kur’an, hak ile bâtılı ayırd eden bir sözdür.
O, boş bir söz değildir.
Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar,
Ben de bir tuzak kurarım.
Artık sen inkârcılara mühlet ver; onlara biraz zaman tanı!
tarık suresi 13,14, 15, 16, 17. ayetler
.
Şüphesiz o Kur’an, hak ile bâtılı ayırd eden bir sözdür.
O, boş bir söz değildir.
Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar,
Ben de bir tuzak kurarım.
Artık sen inkârcılara mühlet ver; onlara biraz zaman tanı!
tarık suresi 13,14, 15, 16, 17. ayetler
.
8.04.2010
6.04.2010
bilenle bilmeyen bir olmaz
.
Rabbimizi bi dünya gözüyle görmediğimiz var
aklınla bak gör
kalbinle bak gör
nefsinle bak gör
kainata bak gör
ruhuna bak ruhunla gör
kurana bak gör
sünnete bak gör
peygamberlere bak gör
şehitlere bak gör
müminlere bak gör
görenle görmeyen bir olur mu
.
Rabbimizi bi dünya gözüyle görmediğimiz var
aklınla bak gör
kalbinle bak gör
nefsinle bak gör
kainata bak gör
ruhuna bak ruhunla gör
kurana bak gör
sünnete bak gör
peygamberlere bak gör
şehitlere bak gör
müminlere bak gör
görenle görmeyen bir olur mu
.
30.03.2010
İnnemel mû’minûne ihvetun
.
İnnemel mû’minûne ihvetun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûn.
Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.
Hucurat Suresi 10.ayet
.
İnnemel mû’minûne ihvetun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûn.
Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.
Hucurat Suresi 10.ayet
.
26.03.2010
varoluşsal düşmanlık
.
biz varsak onlar zail
biz zailsek onlar var.
işte aramızda böylesine bir düşmanlık var.
.
biz varsak onlar zail
biz zailsek onlar var.
işte aramızda böylesine bir düşmanlık var.
.
22.03.2010
Karanlık üstüne karanlıklar
.
karanlık küp
karanlık küp kare
karanlık küp kare çarpı saçgın sonsuz kare...
derinlik kare
derinlik kare küp
derinlik kare küp çarpı sonsuz derinlik kare...
.
karanlık küp
karanlık küp kare
karanlık küp kare çarpı saçgın sonsuz kare...
derinlik kare
derinlik kare küp
derinlik kare küp çarpı sonsuz derinlik kare...
.
Canımın Taa İçi Kainat
.
Eğer Biz, bu Kur'ân'ı, dağa indirseydik, O'nu mutlaka, Allah'ın korkusundan huşû ile boynunu bükmüş, parça parça olmuş görürdün. Ve insanlar için bu misalleri veriyoruz. Umulur ki, böylece onlar tefekkür ederler.
haşr suresi 21.ayet
.
Eğer Biz, bu Kur'ân'ı, dağa indirseydik, O'nu mutlaka, Allah'ın korkusundan huşû ile boynunu bükmüş, parça parça olmuş görürdün. Ve insanlar için bu misalleri veriyoruz. Umulur ki, böylece onlar tefekkür ederler.
haşr suresi 21.ayet
.
Cennet Ehli
.
Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz.
Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
haşr suresi 20.ayet
.
Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz.
Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
haşr suresi 20.ayet
.
20.03.2010
Yüce Kutlu Zafer
.
Ya Rabbi bizi dünyaya hakim kıl
bizi kainatına hakim kıl
yedi kat yer
yedi kat gök
ve bunlar arasındakilere bizi hakim kıl Ya Rabbi.
sana muhtacız bizi yalnız bırakma.
amin.
.
Ya Rabbi bizi dünyaya hakim kıl
bizi kainatına hakim kıl
yedi kat yer
yedi kat gök
ve bunlar arasındakilere bizi hakim kıl Ya Rabbi.
sana muhtacız bizi yalnız bırakma.
amin.
.
Tek başına bir Ümmetti
.
İnne ibrâhîme kâne ummeten kâniten lillâhi hanîfâ ve lem yeku minel muşrikîn.
Nahl Suresi 120.ayet
.
İnne ibrâhîme kâne ummeten kâniten lillâhi hanîfâ ve lem yeku minel muşrikîn.
Nahl Suresi 120.ayet
.
19.03.2010
Andımız
.
türküm, doğruyum, çalışkanım.
ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
ey Halil İbrahim!
açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.
varlığım milleti Halilullaha armağan olsun.
ne mutlu müslümanlardanım diyene!
iyi dersler arkadaşlar.
.
türküm, doğruyum, çalışkanım.
ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
ey Halil İbrahim!
açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.
varlığım milleti Halilullaha armağan olsun.
ne mutlu müslümanlardanım diyene!
iyi dersler arkadaşlar.
.
18.03.2010
Ey Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları!
.
bilinizki bu topraklar Yüce İslam medeniyetinin
özü niyeti İslam olan bir medeniyetin terbiyesi altındadır.
çanakkale ve kurtuluş savaşlarının terbiyesi altındadır.
ama Hak batıl savaşının en çetin ve şiddetli yaşandığı topraklarda buradır.
şerlilerin en şerlileri bu terbiyeye rağmen gizli gizli şerlerini büyütmüşlerdir.
alenen bir hareket yerine "münafıkça" yürütmektedirler şerlerini.
haniflerse bu medeniyeti özümseyip yaşayan kutlu bir ümmetin yüce bir milletin mensubudurlar.
takvaen en yücelerde
şer bakımından en şerlilerde bu topraklardadır.
Hak batıl savaşında durduğunuz yere dikkat edin!
şerlileri feci bir helak ve cehennem
hanifleri muazzam bir zafer mükafat ve cennet beklemektedir.
.
bilinizki bu topraklar Yüce İslam medeniyetinin
özü niyeti İslam olan bir medeniyetin terbiyesi altındadır.
çanakkale ve kurtuluş savaşlarının terbiyesi altındadır.
ama Hak batıl savaşının en çetin ve şiddetli yaşandığı topraklarda buradır.
şerlilerin en şerlileri bu terbiyeye rağmen gizli gizli şerlerini büyütmüşlerdir.
alenen bir hareket yerine "münafıkça" yürütmektedirler şerlerini.
haniflerse bu medeniyeti özümseyip yaşayan kutlu bir ümmetin yüce bir milletin mensubudurlar.
takvaen en yücelerde
şer bakımından en şerlilerde bu topraklardadır.
Hak batıl savaşında durduğunuz yere dikkat edin!
şerlileri feci bir helak ve cehennem
hanifleri muazzam bir zafer mükafat ve cennet beklemektedir.
.
Peygamberler ne güzel
.
bismillahirrahmanirrahim
Daha önce gelip geçen o peygamberler, Allah’ın vahiylerini tebliğ eden, Allah’tan korkan, başka hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Allah hesap görücü olarak yeter.
ahzab 39.ayet
.
bismillahirrahmanirrahim
Daha önce gelip geçen o peygamberler, Allah’ın vahiylerini tebliğ eden, Allah’tan korkan, başka hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Allah hesap görücü olarak yeter.
ahzab 39.ayet
.
en güzel örnek
.
bismillahirrahmanirrahim
Andolsun, Allah’ın Resülünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.
ahzab 21.ayet
.
bismillahirrahmanirrahim
Andolsun, Allah’ın Resülünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.
ahzab 21.ayet
.
Bakara Suresi 161.ayet
.
bismillahirrahmanirrahim
Fakat âyetlerimizi inkar etmiş ve kafir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üstünedir.
.
bismillahirrahmanirrahim
Fakat âyetlerimizi inkar etmiş ve kafir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üstünedir.
.
güzellik içre güzellik
.
cayır cayır bir güzellik
muazzam bir güzellik
Yüce Kutlu bir güzellik
inşallah
amin.
.
cayır cayır bir güzellik
muazzam bir güzellik
Yüce Kutlu bir güzellik
inşallah
amin.
.
17.03.2010
Allah bana yeter!
.
Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü'minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.
Ey Resûlüm eğer yüz çevirirlerse de ki: "Bana Allah yeter. O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O'na tevekkül ettim. O, yüce Arşın sahibidir."
Tevbe Suresi 128,129. ayet
.
Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü'minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.
Ey Resûlüm eğer yüz çevirirlerse de ki: "Bana Allah yeter. O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O'na tevekkül ettim. O, yüce Arşın sahibidir."
Tevbe Suresi 128,129. ayet
.
16.03.2010
15.03.2010
Milleti Halilullah Ümmeti Muhammed Rasûlullah
.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
.
14.03.2010
Mükafatın en güzeli Allah katındadır
.
Rableri onlara şu karşılığı verdi: “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükafat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükafatın en güzeli Allah katındadır.”
Ali İmran 195.ayet
.
Rableri onlara şu karşılığı verdi: “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükafat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükafatın en güzeli Allah katındadır.”
Ali İmran 195.ayet
.
Allah güzel davrananları sever
.
Nice peygamberler var ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostu çarpıştı da bunlar Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar, zaafa düşmediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.
Onların sözleri ancak, “Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlam tut. Kâfir topluma karşı bize yardım et” demekten ibaretti.
Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiretin güzel mükafatını verdi. Allah güzel davrananları sever.
Ali İmran 146,147,148. ayet
.
Nice peygamberler var ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostu çarpıştı da bunlar Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar, zaafa düşmediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.
Onların sözleri ancak, “Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlam tut. Kâfir topluma karşı bize yardım et” demekten ibaretti.
Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiretin güzel mükafatını verdi. Allah güzel davrananları sever.
Ali İmran 146,147,148. ayet
.
13.03.2010
Biz O'na teslim olanlarız
.
De ki: “Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a) İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ’ya, İsa’ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz O'na teslim olanlarız.”
Elhamdülillah Müslümanız.
.
De ki: “Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a) İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ’ya, İsa’ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz O'na teslim olanlarız.”
Elhamdülillah Müslümanız.
.
dua
.
Ya Rabbi beni ashabı naarın tam ortasına fırlat.
sonra beni onların helakına sebep eyle sebep kıl.
amin.
.
Ya Rabbi beni ashabı naarın tam ortasına fırlat.
sonra beni onların helakına sebep eyle sebep kıl.
amin.
.
Gurban Olduğum Rabbim verecek ki
.
bizde yiyelim.
bizi yediren içiren O'dur.
bizi iyileştiren O'dur.
bizi temizleyen O'dur.
bizi kurtaran O'dur.
O bizi yedirip içirmezse yiyip içemeyiz
O bizi iyileştirmezse iyileşemeyiz
O bizi temizleyip arındırmazsa temizlenip arınamayız.
O bizi kurtarmazsa kurtulamayız.
Onun izni olmadan yaprak kıpırdamaz.
kıpırdayamaz.
Ya Rabbi sana muhtacız
bizi fevzi azime kavuştur.
Sen Bizleri fevzi azime kavuşturmazsan
bizler fevzi azime kavuşamayız.
amin.
.
bizde yiyelim.
bizi yediren içiren O'dur.
bizi iyileştiren O'dur.
bizi temizleyen O'dur.
bizi kurtaran O'dur.
O bizi yedirip içirmezse yiyip içemeyiz
O bizi iyileştirmezse iyileşemeyiz
O bizi temizleyip arındırmazsa temizlenip arınamayız.
O bizi kurtarmazsa kurtulamayız.
Onun izni olmadan yaprak kıpırdamaz.
kıpırdayamaz.
Ya Rabbi sana muhtacız
bizi fevzi azime kavuştur.
Sen Bizleri fevzi azime kavuşturmazsan
bizler fevzi azime kavuşamayız.
amin.
.
12.03.2010
Canımın Taa İçi Kainat
.
İster istemez gel! emrine
isteye isteye geldik Ya Rabbi diyen.
bir mümin ölünce üzülen
bir müşrik öldüğünde sevinen.
Yaradanın korkusundan tir tir titreyen.
.
İster istemez gel! emrine
isteye isteye geldik Ya Rabbi diyen.
bir mümin ölünce üzülen
bir müşrik öldüğünde sevinen.
Yaradanın korkusundan tir tir titreyen.
.
Rabbim beni bırakırsa
.
güneşin gökten düşmesi gibi düşerim.
beni burda tutan güneşi gökte direksiz tutan Rabbim.
.
güneşin gökten düşmesi gibi düşerim.
beni burda tutan güneşi gökte direksiz tutan Rabbim.
.
Allahın kulu
.
diploma için okuyana verdikleri bi kağıt.
oysa duruşunda bakışında olacak olacaksa
bi diploma Cenab-ı Haktan kutluca.
Alim O,
Sübhan O.
okul Cenab-ı Hakkın olacak okunacaksa.
bütün okullar Onunda.
niyetin olacak Haktan yana.
bi adam duruşuyla bakışıyla yıkarmı putları,
yıkacak diplomasını Haktan aldıysa.
bizde makam Hak katında.
sonu yok ilahi makamların
menzilimiz Efendimiz yanında.
dünya için okuyana verdikleri bi diploma,
karaktersiz imansız duruşuyla.
oysa sevmeyi tecrübe etmiş bi talebe,
ne öğrenmişse yazmış sınav kağıdına.
aldığı not anlatışında,
duruşunda
bakışında.
ki o bakış eğer bir anıyla yıkmıyorsa şirkin bağını,
diplomasına daha var demek
demekki sevmemiş zalimi Hak rızası için daha.
hatırlatır o ayet gibi,
Efendimin sözü hadis gibi.
gerçekten iman etmiş olmassınız,
sevmemişseniz birbirinizi daha.
*
diploma için okuyana verdikleri bi kağıt.
oysa duruşunda bakışında olacak olacaksa
bi diploma Cenab-ı Haktan kutluca.
Alim O,
Sübhan O.
okul Cenab-ı Hakkın olacak okunacaksa.
bütün okullar Onunda.
niyetin olacak Haktan yana.
bi adam duruşuyla bakışıyla yıkarmı putları,
yıkacak diplomasını Haktan aldıysa.
bizde makam Hak katında.
sonu yok ilahi makamların
menzilimiz Efendimiz yanında.
dünya için okuyana verdikleri bi diploma,
karaktersiz imansız duruşuyla.
oysa sevmeyi tecrübe etmiş bi talebe,
ne öğrenmişse yazmış sınav kağıdına.
aldığı not anlatışında,
duruşunda
bakışında.
ki o bakış eğer bir anıyla yıkmıyorsa şirkin bağını,
diplomasına daha var demek
demekki sevmemiş zalimi Hak rızası için daha.
hatırlatır o ayet gibi,
Efendimin sözü hadis gibi.
gerçekten iman etmiş olmassınız,
sevmemişseniz birbirinizi daha.
*
Ters Köşe
.
bir peygambere atılan
tüm iftiralar bende
deli
şair
büyülenmiş
hasta
ama
ne deliyim
ama deli gibiyim
ne şairim
ama şair gibiyim
ne hastayım
ama hasta gibiyim
büyülenmiş de değilim.
aramızda ince bir çizgi
kalıncaya dek yaklaştıklarım
bu zamanda bir müslümana
bunların hepsinden biraz lazım.
düşman öyle çünkü
en donanımlı deccaller
deliliğin
teorik sınırlarında gezer.
sen hakikaten gezmezsen
korkar gözün.
en dibe çökende kirlenen
şişinip şirk kokanda nefisler
bipolar disorder
romantizminde yuvalanır.
sen olmassan hakikaten
nerdeyse hasta
manik nerde gezer
depresif ne der bilmez
hakikaten onlar dertlide
derman arıyorlar sanırsın
muazzam imkanlarıyla tanışıp
dilin şiirin ne olduğuna
dalmazsan
ashabı narın yazdığını
samimiyetle
müslüman bunlar diye bir
bünyeye almassan
alabildiğine zehirlenmesse
kalbin
aklın
nefsin
dersinki bunlar çığır açıyorlar
yırtıyorlar karanlığı
cennete yol açıyorlar
oysa onlar cehenneme koşuyorlar.
işte bunu bilmessin
bilincede peşisıra onun
sorumluluğu gelir
işte bir adamı
deli olmadığı halde deli eden
hasta olmadığı halde hasta eden
şair olmadığı halde şair eden
bu sorumluluğun ağırlığı,
bu yükü taşıya taşıya
sonunda ortaya çıkan
prefesyonel müslüman
ücretini Hak Telala'dan alacak olan.
*
bir peygambere atılan
tüm iftiralar bende
deli
şair
büyülenmiş
hasta
ama
ne deliyim
ama deli gibiyim
ne şairim
ama şair gibiyim
ne hastayım
ama hasta gibiyim
büyülenmiş de değilim.
aramızda ince bir çizgi
kalıncaya dek yaklaştıklarım
bu zamanda bir müslümana
bunların hepsinden biraz lazım.
düşman öyle çünkü
en donanımlı deccaller
deliliğin
teorik sınırlarında gezer.
sen hakikaten gezmezsen
korkar gözün.
en dibe çökende kirlenen
şişinip şirk kokanda nefisler
bipolar disorder
romantizminde yuvalanır.
sen olmassan hakikaten
nerdeyse hasta
manik nerde gezer
depresif ne der bilmez
hakikaten onlar dertlide
derman arıyorlar sanırsın
muazzam imkanlarıyla tanışıp
dilin şiirin ne olduğuna
dalmazsan
ashabı narın yazdığını
samimiyetle
müslüman bunlar diye bir
bünyeye almassan
alabildiğine zehirlenmesse
kalbin
aklın
nefsin
dersinki bunlar çığır açıyorlar
yırtıyorlar karanlığı
cennete yol açıyorlar
oysa onlar cehenneme koşuyorlar.
işte bunu bilmessin
bilincede peşisıra onun
sorumluluğu gelir
işte bir adamı
deli olmadığı halde deli eden
hasta olmadığı halde hasta eden
şair olmadığı halde şair eden
bu sorumluluğun ağırlığı,
bu yükü taşıya taşıya
sonunda ortaya çıkan
prefesyonel müslüman
ücretini Hak Telala'dan alacak olan.
*
dinde bana biat edenlerin mahşer gününe kadar yanındayım
.
"Ölümümden sonra beni aşırı överek bana eziyet etmeyin. Arkamdan aşırı şekilde ağlamayın. Ağlarken sakın sesinizi yükseltmeyin. Cenaze namazımı önce ehl-i beytimin erkekleri kılsın. Sonra kadınları kılsın. Sonra da diğer Müslümanlar kılsınlar. Sizden razı olduğumu biliniz. Biliniz ki, dinde bana biat edenlerin mahşer gününe kadar yanındayım.”
Muhammed Rasülullah (S.A.V)
.
"Ölümümden sonra beni aşırı överek bana eziyet etmeyin. Arkamdan aşırı şekilde ağlamayın. Ağlarken sakın sesinizi yükseltmeyin. Cenaze namazımı önce ehl-i beytimin erkekleri kılsın. Sonra kadınları kılsın. Sonra da diğer Müslümanlar kılsınlar. Sizden razı olduğumu biliniz. Biliniz ki, dinde bana biat edenlerin mahşer gününe kadar yanındayım.”
Muhammed Rasülullah (S.A.V)
.
11.03.2010
Efendim (S.A.V)
.
Ey insanlar! Kime vurdum ise işte sırtım açık, gelsin ve vursun.
Kime kötü söz söylediysem işte buradayım, o da gelsin bana aynı sözleri söylesin. Sertlik ve kin benim karakterim değildir.
Benim en sevdiğim kişi benden hakkını alan kişidir.
Ya gelsin hakkını alsın veya bana hakkını helal etsin.
.
Ey insanlar! Kime vurdum ise işte sırtım açık, gelsin ve vursun.
Kime kötü söz söylediysem işte buradayım, o da gelsin bana aynı sözleri söylesin. Sertlik ve kin benim karakterim değildir.
Benim en sevdiğim kişi benden hakkını alan kişidir.
Ya gelsin hakkını alsın veya bana hakkını helal etsin.
.
10.03.2010
9.03.2010
Nasûh tövbesi
.
“Kulun işlediği günahtan pişmanlık duyması,
Allah’a tam rucu’ edip, tıpkı sütün memeye dönmediği gibi,
kişinin tekrar günaha dönmemesidir.”
hadisi şerif
.
“Kulun işlediği günahtan pişmanlık duyması,
Allah’a tam rucu’ edip, tıpkı sütün memeye dönmediği gibi,
kişinin tekrar günaha dönmemesidir.”
hadisi şerif
.
Tefekkürü saatin hayrun min ibadeti senetin!
.
Bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten hayırlıdır.
.
Bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten hayırlıdır.
.
ayet
.
bismillahirrahmanirrahim
Musa dedi ki:
«Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etseniz,
şu bir gerçek ki, Allah hepinizden müstağni ve zatında övgüye layıktır.»
ibrahim suresi 8. ayet
.
bismillahirrahmanirrahim
Musa dedi ki:
«Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etseniz,
şu bir gerçek ki, Allah hepinizden müstağni ve zatında övgüye layıktır.»
ibrahim suresi 8. ayet
.
İbrahim Suresi
.
Bismillahirrahmânirrahîm
1-2. Elif Lâm Râ.1 Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye layık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı vay kafirlerin haline.
3. Dünya hayatını ahirete tercih edenler, (insanları) Allah yolundan çevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler.
4. Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah’ın emirlerini) iyice açıklasın. Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
5. Andolsun, Mûsâ’yı da, “Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah’ın (geçmiş milletleri cezalandırdığı) günlerini hatırlat” diye âyetlerimizle gönderdik. Şüphesiz bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
6. Hani Mûsâ kavmine, “Allah’ın size olan nimetini anın. Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı. Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbinizden büyük bir imtihan vardır” demişti.
7. Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: “Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.”
8. Mûsâ şöyle dedi: “Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etseniz de gerçek şu ki, Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övgüye layık olandır.”
9. Sizden önceki Nûh, Âd, ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin –ki onları Allah’tan başkası bilmez- haberi size gelmedi mi? Onlara peygamberleri mucizeler getirdiler de onlar (öfkeden parmaklarını ısırmak için) ellerini ağızlarına götürüp, “Biz sizinle gönderileni inkar ediyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de derin bir şüphe içindeyiz” dediler.
10. Peygamberleri dedi ki: “Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında şüphe mi var? (Halbuki) O, günahlarınızı bağışlamak ve sizi belli bir zamana kadar ertelemek için sizi (imana) çağırıyor. Onlar, “Siz de bizim gibi sadece birer insansınız. Bizi babalarımızın taptıklarından alıkoymak istiyorsunuz. Öyleyse bize apaçık bir delil getirin” dediler.
11. Peygamberleri onlara dedi ki: “Biz ancak sizin gibi birer insanız. Fakat Allah kullarından dilediğine (peygamberlik) nimetini bahşeder. Allah’ın izni olmadıkça bizim size bir delil getirmemiz haddimize değil. Mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler.”
12. “Allah bize yollarımızı dosdoğru göstermişken, biz ne diye ona tevekkül etmeyelim? Bize yaptığınız eziyete elbette katlanacağız. Tevekkül edenler yalnız Allah’a tevekkül etsinler.”
13. İnkar edenler peygamberlerine, “Andolsun, ya sizi yurdumuzdan çıkaracağız, ya da bizim dinimize dönersiniz” dediler. Rableri de onlara şöyle vahyetti: “Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz.”
14. “Onlardan sonra sizi elbette o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimseler içindir.”
15. Peygamberler Allah’tan yardım istediler ve her inatçı zorba hüsrana uğradı.
16. Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir.
17. Onu yudumlamaya çalışacak fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir.
18. Rablerini inkar edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. (Dünyada) kazandıkları hiçbir şeyin (ahirette) yararını görmezler. İşte bu derin sapıklıktır.
19. Allah’ın gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir.
20. Bu Allah’a hiç de güç gelmez.
21. İnsanların hepsi Allah’ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler büyüklük taslayanlara diyecek ki: “Şüphesiz bizler size uymuştuk, şimdi siz az bir şey olsun Allah’ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?” Onlar da, “Eğer Allah bizi doğru yola eriştirseydi biz de sizi doğru yola eriştirirdik. Şimdi sızlansak da, sabretsek de bizim için birdir. Artık bizim için hiçbir kurtuluş yoktur” derler.
22. İş bitirilince şeytan da diyecek ki: “Şüphesiz Allah size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır.”
23. İnanan ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedi kalacakları ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Oradaki esenlik dilekleri “selam” dır.
24. Görmedin mi Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? (Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir.
25. Bu ağaç Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir.
26. Kötü bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkanı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir.
27. Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır2, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar.
28-29. Allah’ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini helak yurduna, yaslanacakları cehenneme sürükleyenleri görmedin mi? O ne kötü duraktır!
30. Allah’ın yolundan saptırmak için ona ortaklar koştular. De ki: “Bir süre daha faydalanın. Çünkü varışınız ateşedir.”
31. İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.
32. Allah, gökleri ve yeri yaratan, gökten yağmur indiren ve onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkaran, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri emrinize veren, nehirleri de hizmetinize sunandır.
33. O, âdetleri üzere hareket eden güneşi ve ayı sizin hizmetinize sunan, geceyi ve gündüzü
34. O, İstediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah’ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür.
35. Hani İbrahim demişti ki: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut.”
36. “Rabbim! Çünkü o putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse şüphesiz sen çok bağışlayan, çok merhamet edensin.”
37. “Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe’nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler.”
38. “Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.”
39. “Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail’i ve İshak’ı veren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbim duayı işitendir.”
40. “Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.”
41. “Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla.”
42. Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah onları ancak, gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.
43. O gün başlarını dikerek (çağırıldıkları yere doğru) koşarlar. Gözleri kendilerine bile dönmez, kalpleri de bomboştur.
44. (Ey Muhammed!) İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zira o gün zalimler, “Ey Rabbimiz! Yakın bir süreye kadar bizi ertele de senin çağrına uyalım ve peygamberlerin izinden gidelim” diyecekler. Onlara şöyle denilecek: “Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?”
45. “Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara ne yaptığımız ise size belli olmuştu. Size misaller de vermiştik.”
46. Onlar gerçekten tuzaklarını kurmuşlardı. Tuzakları yüzünden dağlar yerinden oynayacak olsa bile, tuzakları Allah katındadır (Allah onu bilir).
47. Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.
48. O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür ve insanlar bir ve kahhar (her şeyin üzerinde yegâne hakim) olan Allah’ın huzuruna çıkarlar.
49. O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
50. Gömlekleri katrandandır. Yüzlerini de ateş bürüyecektir.
51. Allah herkese kazandığının karşılığını vermek için böyle yapar. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.
52. Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir.
sadegallahülazim
.
Bismillahirrahmânirrahîm
1-2. Elif Lâm Râ.1 Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye layık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı vay kafirlerin haline.
3. Dünya hayatını ahirete tercih edenler, (insanları) Allah yolundan çevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler.
4. Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah’ın emirlerini) iyice açıklasın. Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
5. Andolsun, Mûsâ’yı da, “Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah’ın (geçmiş milletleri cezalandırdığı) günlerini hatırlat” diye âyetlerimizle gönderdik. Şüphesiz bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
6. Hani Mûsâ kavmine, “Allah’ın size olan nimetini anın. Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı. Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbinizden büyük bir imtihan vardır” demişti.
7. Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: “Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.”
8. Mûsâ şöyle dedi: “Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etseniz de gerçek şu ki, Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övgüye layık olandır.”
9. Sizden önceki Nûh, Âd, ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin –ki onları Allah’tan başkası bilmez- haberi size gelmedi mi? Onlara peygamberleri mucizeler getirdiler de onlar (öfkeden parmaklarını ısırmak için) ellerini ağızlarına götürüp, “Biz sizinle gönderileni inkar ediyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de derin bir şüphe içindeyiz” dediler.
10. Peygamberleri dedi ki: “Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında şüphe mi var? (Halbuki) O, günahlarınızı bağışlamak ve sizi belli bir zamana kadar ertelemek için sizi (imana) çağırıyor. Onlar, “Siz de bizim gibi sadece birer insansınız. Bizi babalarımızın taptıklarından alıkoymak istiyorsunuz. Öyleyse bize apaçık bir delil getirin” dediler.
11. Peygamberleri onlara dedi ki: “Biz ancak sizin gibi birer insanız. Fakat Allah kullarından dilediğine (peygamberlik) nimetini bahşeder. Allah’ın izni olmadıkça bizim size bir delil getirmemiz haddimize değil. Mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler.”
12. “Allah bize yollarımızı dosdoğru göstermişken, biz ne diye ona tevekkül etmeyelim? Bize yaptığınız eziyete elbette katlanacağız. Tevekkül edenler yalnız Allah’a tevekkül etsinler.”
13. İnkar edenler peygamberlerine, “Andolsun, ya sizi yurdumuzdan çıkaracağız, ya da bizim dinimize dönersiniz” dediler. Rableri de onlara şöyle vahyetti: “Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz.”
14. “Onlardan sonra sizi elbette o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimseler içindir.”
15. Peygamberler Allah’tan yardım istediler ve her inatçı zorba hüsrana uğradı.
16. Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir.
17. Onu yudumlamaya çalışacak fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir.
18. Rablerini inkar edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. (Dünyada) kazandıkları hiçbir şeyin (ahirette) yararını görmezler. İşte bu derin sapıklıktır.
19. Allah’ın gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir.
20. Bu Allah’a hiç de güç gelmez.
21. İnsanların hepsi Allah’ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler büyüklük taslayanlara diyecek ki: “Şüphesiz bizler size uymuştuk, şimdi siz az bir şey olsun Allah’ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?” Onlar da, “Eğer Allah bizi doğru yola eriştirseydi biz de sizi doğru yola eriştirirdik. Şimdi sızlansak da, sabretsek de bizim için birdir. Artık bizim için hiçbir kurtuluş yoktur” derler.
22. İş bitirilince şeytan da diyecek ki: “Şüphesiz Allah size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır.”
23. İnanan ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedi kalacakları ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Oradaki esenlik dilekleri “selam” dır.
24. Görmedin mi Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? (Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir.
25. Bu ağaç Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir.
26. Kötü bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkanı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir.
27. Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır2, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar.
28-29. Allah’ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini helak yurduna, yaslanacakları cehenneme sürükleyenleri görmedin mi? O ne kötü duraktır!
30. Allah’ın yolundan saptırmak için ona ortaklar koştular. De ki: “Bir süre daha faydalanın. Çünkü varışınız ateşedir.”
31. İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.
32. Allah, gökleri ve yeri yaratan, gökten yağmur indiren ve onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkaran, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri emrinize veren, nehirleri de hizmetinize sunandır.
33. O, âdetleri üzere hareket eden güneşi ve ayı sizin hizmetinize sunan, geceyi ve gündüzü
34. O, İstediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah’ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür.
35. Hani İbrahim demişti ki: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut.”
36. “Rabbim! Çünkü o putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse şüphesiz sen çok bağışlayan, çok merhamet edensin.”
37. “Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe’nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler.”
38. “Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.”
39. “Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail’i ve İshak’ı veren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbim duayı işitendir.”
40. “Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.”
41. “Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla.”
42. Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah onları ancak, gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.
43. O gün başlarını dikerek (çağırıldıkları yere doğru) koşarlar. Gözleri kendilerine bile dönmez, kalpleri de bomboştur.
44. (Ey Muhammed!) İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zira o gün zalimler, “Ey Rabbimiz! Yakın bir süreye kadar bizi ertele de senin çağrına uyalım ve peygamberlerin izinden gidelim” diyecekler. Onlara şöyle denilecek: “Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?”
45. “Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara ne yaptığımız ise size belli olmuştu. Size misaller de vermiştik.”
46. Onlar gerçekten tuzaklarını kurmuşlardı. Tuzakları yüzünden dağlar yerinden oynayacak olsa bile, tuzakları Allah katındadır (Allah onu bilir).
47. Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.
48. O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür ve insanlar bir ve kahhar (her şeyin üzerinde yegâne hakim) olan Allah’ın huzuruna çıkarlar.
49. O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
50. Gömlekleri katrandandır. Yüzlerini de ateş bürüyecektir.
51. Allah herkese kazandığının karşılığını vermek için böyle yapar. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.
52. Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir.
sadegallahülazim
.
Bismillahirrahmanirrahim
.
O halde sakın Allah'ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma!
Şüphesiz Allah güçlüdür, intikam sahibidir.
İbrahim suresi 47. ayet
*
O halde sakın Allah'ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma!
Şüphesiz Allah güçlüdür, intikam sahibidir.
İbrahim suresi 47. ayet
*
8.03.2010
Hak ali batıl zail olurken
*
tastamam batıl olmuş olan ashabı naar
zail olacaktır.
helak olacaktır.
bedenler kainatta ama içleri nerde..
kainat inşallah bize timsali cennet
ashabı naara timsali cehennem.
kaçacak yer nere.
kalbinde zerre miktarı iman bulunandan
kamil müminlere kadar
tüm müslümanlar
hem bu dünyada timsali fevzi azime
hem ahirette fevzi azime
yani büyük kurtuluşa inşallah kavuşacaktır.
bu dönemin zirvesi
Rabbimizin esmaül hüsnasının tecellilerinin zirvesi
bir anlamda Rabbimizin Cemalini göreceğimiz dönemdir.
Rabbimizin nurunu tamamladığı vakittir.
inşallah.
amin.
.
tastamam batıl olmuş olan ashabı naar
zail olacaktır.
helak olacaktır.
bedenler kainatta ama içleri nerde..
kainat inşallah bize timsali cennet
ashabı naara timsali cehennem.
kaçacak yer nere.
kalbinde zerre miktarı iman bulunandan
kamil müminlere kadar
tüm müslümanlar
hem bu dünyada timsali fevzi azime
hem ahirette fevzi azime
yani büyük kurtuluşa inşallah kavuşacaktır.
bu dönemin zirvesi
Rabbimizin esmaül hüsnasının tecellilerinin zirvesi
bir anlamda Rabbimizin Cemalini göreceğimiz dönemdir.
Rabbimizin nurunu tamamladığı vakittir.
inşallah.
amin.
.
7.03.2010
Biz güzeliz elhamdülillah
.
Rabbimizin Güzelliğinin başı yook sonu yok
Efendimizin Güzelliğinin başı yook sonu yok
Biz güzeliz elhamdülillah
Güzelliğimizin başı yook sonu yook.
.
Rabbimizin Güzelliğinin başı yook sonu yok
Efendimizin Güzelliğinin başı yook sonu yok
Biz güzeliz elhamdülillah
Güzelliğimizin başı yook sonu yook.
.
Yalnız, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin.
.
Andolsun, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir” diyenler kesinlikle kafir oldu. Oysa Mesih şöyle demişti: “Ey İsrailoğulları! Yalnız, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin. Kim Allah’a ortak koşarsa artık Allah ona cenneti muhakkak haram kılmıştır. Onun barınağı da ateştir. Zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.”
Andolsun, “Allah üçün üçüncüsüdür” diyenler kafir oldu. Halbuki bir tek ilahtan başka hiçbir ilah yoktur. Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse andolsun onlardan inkar edenlere elbette elem dolu bir azap dokunacaktır.
Meryem oğlu Mesih sadece bir peygamberdir. Ondan önce de nice peygamberler geldi geçti. Onun annesi de dosdoğru bir kadındır. (Nasıl ilah olabilirler?) İkisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz. Sonra bak ki, nasıl da (haktan) çevriliyorlar.
maide suresi 72,73,75. ayetler
.
Andolsun, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir” diyenler kesinlikle kafir oldu. Oysa Mesih şöyle demişti: “Ey İsrailoğulları! Yalnız, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin. Kim Allah’a ortak koşarsa artık Allah ona cenneti muhakkak haram kılmıştır. Onun barınağı da ateştir. Zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.”
Andolsun, “Allah üçün üçüncüsüdür” diyenler kafir oldu. Halbuki bir tek ilahtan başka hiçbir ilah yoktur. Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse andolsun onlardan inkar edenlere elbette elem dolu bir azap dokunacaktır.
Meryem oğlu Mesih sadece bir peygamberdir. Ondan önce de nice peygamberler geldi geçti. Onun annesi de dosdoğru bir kadındır. (Nasıl ilah olabilirler?) İkisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz. Sonra bak ki, nasıl da (haktan) çevriliyorlar.
maide suresi 72,73,75. ayetler
.
5.03.2010
Siz müslüman olduktan sonra, o size hiç inkârı emreder mi?
.
Allah’ın, kendisine Kitab’ı, hükmü (hikmeti) ve peygamberliği verdiği hiçbir insanın, “Allah’ı bırakıp bana kullar olun” demesi düşünülemez. Fakat (şöyle öğüt verir:) “Öğretmekte ve derinlemesine incelemekte olduğunuz Kitap uyarınca rabbânîler (Allah’ın istediği örnek ve dindar kullar) olun.”
Onun size, “Melekleri ve peygamberleri ilahlar edinin.” diye emretmesi de düşünülemez. Siz müslüman olduktan sonra, o size hiç inkârı emreder mi?
Hani, Allah peygamberlerden, “Andolsun, size vereceğim her kitap ve hikmetten sonra, elinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz” diye söz almış ve, “Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?” demişti. Onlar, “Kabul ettik” demişlerdi. Allah da, “Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım” demişti.
Artık bundan sonra kim yüz çevirirse işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir.
Göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez ona boyun eğmişken ve ona döndürülüp götürülecekken onlar Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar?
Ali İmran 79,80,81,82. ayetler
.
Allah’ın, kendisine Kitab’ı, hükmü (hikmeti) ve peygamberliği verdiği hiçbir insanın, “Allah’ı bırakıp bana kullar olun” demesi düşünülemez. Fakat (şöyle öğüt verir:) “Öğretmekte ve derinlemesine incelemekte olduğunuz Kitap uyarınca rabbânîler (Allah’ın istediği örnek ve dindar kullar) olun.”
Onun size, “Melekleri ve peygamberleri ilahlar edinin.” diye emretmesi de düşünülemez. Siz müslüman olduktan sonra, o size hiç inkârı emreder mi?
Hani, Allah peygamberlerden, “Andolsun, size vereceğim her kitap ve hikmetten sonra, elinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz” diye söz almış ve, “Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?” demişti. Onlar, “Kabul ettik” demişlerdi. Allah da, “Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım” demişti.
Artık bundan sonra kim yüz çevirirse işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir.
Göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez ona boyun eğmişken ve ona döndürülüp götürülecekken onlar Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar?
Ali İmran 79,80,81,82. ayetler
.
El Cebbar
.
Rabbimin herşeyi güzeldir.
El Cebbar esmaül hüsnadandır.
tık der yaparsın yani
ne olduğunu bile anlamassın.
cebbarül mütekebbirdir O.
cebbarül mütekebbir.
.
Rabbimin herşeyi güzeldir.
El Cebbar esmaül hüsnadandır.
tık der yaparsın yani
ne olduğunu bile anlamassın.
cebbarül mütekebbirdir O.
cebbarül mütekebbir.
.
4.03.2010
1.03.2010
26.02.2010
"Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim."
*
tur suresi
1-7.
Tûr'a,
yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba,
"Beyt-i Ma'mur"a,
yükseltilmiş tavana (göğe),
kabaran denize andolsun ki,
şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.
8. Onu geri çevirecek hiçbir şey yoktur.
9. O gün gök şiddetle sallanıp çalkalanır.
10. Dağlar yürüdükçe yürür.
11, 12. İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay haline!
13, 14. Cehennem ateşine itilip atılacakları gün onlara, "İşte bu yalanlamakta olduğunuz ateştir" denilir.
15. "Bu Kur'an mı bir büyü imiş, yoksa siz mi (gerçeği) göremiyormuşsunuz?"
16. "Girin oraya. İster dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Size ancak yapmakta olduğunuzun karşılığı veriliyor."
17, 18. Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
19, 20. Onlara, "Dünya'da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için" denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir.
21. İman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, biz onların nesillerini kendilerine kattık. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazandığı karşılığında rehindir.
22. Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
23. Orada, (içilince) boş söz söyletmeyen, günah işletmeyen dolu bir kadehi elden ele dolaştırırlar.
24. Hizmetlerine verilmiş, kabuğunda saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.
25. Birbirlerine dönüp ("Ne iyilik yaptınız da bu nimetlere ulaştınız?" diye) sorarlar.
26. Derler ki: "Şüphesiz daha önce biz, ailemiz içinde yaşarken (Allah'a isyandan) korkardık."
27. "Allah da bize lütfetti ve bizi iliklere işleyen cehennem azabından korudu."
28. "Gerçekten biz bundan önce ona yalvarıyorduk. Şüphesiz O iyilik edendir, çok merhametlidir."
29. (Ey Muhammed!) O halde, sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde, sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.
30. Yoksa onlar, "O bir şairdir; onun, zamanın felaketlerine uğramasını bekliyoruz" mu diyorlar?
31. Onlara de ki, "Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim."
32. Bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?
33. Yoksa, "O Kur'an'ı kendisi uydurup söyledi" mi diyorlar? Hayır, (sırf inatlarından dolayı) iman etmiyorlar.
34. Eğer doğru söyleyenler iseler, haydi onun gibi bir söz getirsinler!
35. Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?
36. Yoksa, gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır, onlar kesin olarak inanmıyorlar.
37. Yoksa, Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Ya da her şeye hakim olan kendileri midir?
38. Yoksa onların, kendisi vasıtasıyla (ilahi vahyi) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? (Eğer varsa) dinleyenleri, açık bir delil getirsin!
39. Yoksa, kızlar O'na (Allah'a) da oğullar size mi?
40. Yoksa sen onlardan (tebliğ görevine karşılık) bir ücret istiyorsun da onlar, borçtan ağır bir yük altında mı kalmışlardır?
41. Yoksa, gayb ilmi onların yanında da ondan mı yazıyorlar?
42. Yoksa, bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Asıl, inkar edenler tuzağa düşecek olanlardır.
43. Yoksa onların Allah'tan başka bir ilahı mı var? Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.
44. Gökten düşmekte olan parçalar görseler, "Bunlar, üst üste yığılmış bulutlardır" derler.
45. Artık sen çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hallerine bırak.
46. O gün tuzakları kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir ve kendilerine yardım da edilmeyecektir.
47. Şüphesiz zulmedenlere bundan başka bir azap daha var. Fakat onların çoğu bilmezler.
48. Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin, kalktığında Rabbini hamd ile tespih et.
49. Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışı sırasında O'nu tespih et.
.
tur suresi
1-7.
Tûr'a,
yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba,
"Beyt-i Ma'mur"a,
yükseltilmiş tavana (göğe),
kabaran denize andolsun ki,
şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.
8. Onu geri çevirecek hiçbir şey yoktur.
9. O gün gök şiddetle sallanıp çalkalanır.
10. Dağlar yürüdükçe yürür.
11, 12. İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay haline!
13, 14. Cehennem ateşine itilip atılacakları gün onlara, "İşte bu yalanlamakta olduğunuz ateştir" denilir.
15. "Bu Kur'an mı bir büyü imiş, yoksa siz mi (gerçeği) göremiyormuşsunuz?"
16. "Girin oraya. İster dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Size ancak yapmakta olduğunuzun karşılığı veriliyor."
17, 18. Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
19, 20. Onlara, "Dünya'da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için" denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir.
21. İman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, biz onların nesillerini kendilerine kattık. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazandığı karşılığında rehindir.
22. Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
23. Orada, (içilince) boş söz söyletmeyen, günah işletmeyen dolu bir kadehi elden ele dolaştırırlar.
24. Hizmetlerine verilmiş, kabuğunda saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.
25. Birbirlerine dönüp ("Ne iyilik yaptınız da bu nimetlere ulaştınız?" diye) sorarlar.
26. Derler ki: "Şüphesiz daha önce biz, ailemiz içinde yaşarken (Allah'a isyandan) korkardık."
27. "Allah da bize lütfetti ve bizi iliklere işleyen cehennem azabından korudu."
28. "Gerçekten biz bundan önce ona yalvarıyorduk. Şüphesiz O iyilik edendir, çok merhametlidir."
29. (Ey Muhammed!) O halde, sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde, sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.
30. Yoksa onlar, "O bir şairdir; onun, zamanın felaketlerine uğramasını bekliyoruz" mu diyorlar?
31. Onlara de ki, "Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim."
32. Bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?
33. Yoksa, "O Kur'an'ı kendisi uydurup söyledi" mi diyorlar? Hayır, (sırf inatlarından dolayı) iman etmiyorlar.
34. Eğer doğru söyleyenler iseler, haydi onun gibi bir söz getirsinler!
35. Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?
36. Yoksa, gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır, onlar kesin olarak inanmıyorlar.
37. Yoksa, Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Ya da her şeye hakim olan kendileri midir?
38. Yoksa onların, kendisi vasıtasıyla (ilahi vahyi) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? (Eğer varsa) dinleyenleri, açık bir delil getirsin!
39. Yoksa, kızlar O'na (Allah'a) da oğullar size mi?
40. Yoksa sen onlardan (tebliğ görevine karşılık) bir ücret istiyorsun da onlar, borçtan ağır bir yük altında mı kalmışlardır?
41. Yoksa, gayb ilmi onların yanında da ondan mı yazıyorlar?
42. Yoksa, bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Asıl, inkar edenler tuzağa düşecek olanlardır.
43. Yoksa onların Allah'tan başka bir ilahı mı var? Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.
44. Gökten düşmekte olan parçalar görseler, "Bunlar, üst üste yığılmış bulutlardır" derler.
45. Artık sen çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hallerine bırak.
46. O gün tuzakları kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir ve kendilerine yardım da edilmeyecektir.
47. Şüphesiz zulmedenlere bundan başka bir azap daha var. Fakat onların çoğu bilmezler.
48. Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin, kalktığında Rabbini hamd ile tespih et.
49. Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışı sırasında O'nu tespih et.
.
25.02.2010
VEDÂ HUTBESİ
.
(9 Zilhicce l0 H./8 Mart 632 M. Cuma)
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) Vedâ haccında, 9 Zilhicce Cuma günü zevâlden sonra Kasvâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vâdisi'nin ortasında 124 bin Müslümanın şahsında bütün insanlığa şöyle hitab etti:
"Hamd Allah'a mahsustur. O'na hamdeder, O'ndan yardım isteriz. Allah kime hidâyet ederse, artık onu kimse saptıramaz. Sapıklığa düşürdüğünü de kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki; Allah'dan başka ilâh yoktur. Tektir, eşi ortağı, dengi ve benzeri yoktur. Yine şehâdet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Rasûlüdür."
"Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. İnsanlar! Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.
Ashabım! Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O'da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakin benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar,bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur.
Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmutallib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir. Lakin anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.
Ashabım! Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin Rabia'nın kan davasıdır.
Ey insanlar! Muhakkak ki, şeytan şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız.
Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınızı; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.
Ey mü'minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah'ın kitabı Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin sünnetidir.
Mü'minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman'a kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.
Ey insanlar! Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir. Her insanın mirastan hissesini ayırmıştır. Mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır.
Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır. Azası kesik siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. Kimse kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz.
Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:
- Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.
- Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz.
- Zina etmeyeceksiniz.
- Hırsızlık yapmayacaksınız.
İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? "
Sahabe-i Kiram birden söyle dediler:
"Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şahadet ederiz!"
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) şahadet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve söyle buyurdu:
"Şahit ol yâ Rab! Şahit ol yâ Rab! Şahit ol yâ Rab! "
,
(9 Zilhicce l0 H./8 Mart 632 M. Cuma)
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) Vedâ haccında, 9 Zilhicce Cuma günü zevâlden sonra Kasvâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vâdisi'nin ortasında 124 bin Müslümanın şahsında bütün insanlığa şöyle hitab etti:
"Hamd Allah'a mahsustur. O'na hamdeder, O'ndan yardım isteriz. Allah kime hidâyet ederse, artık onu kimse saptıramaz. Sapıklığa düşürdüğünü de kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki; Allah'dan başka ilâh yoktur. Tektir, eşi ortağı, dengi ve benzeri yoktur. Yine şehâdet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Rasûlüdür."
"Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. İnsanlar! Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.
Ashabım! Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O'da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakin benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar,bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur.
Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmutallib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir. Lakin anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.
Ashabım! Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin Rabia'nın kan davasıdır.
Ey insanlar! Muhakkak ki, şeytan şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız.
Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınızı; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.
Ey mü'minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah'ın kitabı Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin sünnetidir.
Mü'minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman'a kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.
Ey insanlar! Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir. Her insanın mirastan hissesini ayırmıştır. Mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır.
Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır. Azası kesik siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. Kimse kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz.
Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:
- Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.
- Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz.
- Zina etmeyeceksiniz.
- Hırsızlık yapmayacaksınız.
İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? "
Sahabe-i Kiram birden söyle dediler:
"Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şahadet ederiz!"
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) şahadet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve söyle buyurdu:
"Şahit ol yâ Rab! Şahit ol yâ Rab! Şahit ol yâ Rab! "
,
21.02.2010
mükemmel ceza
.
ashabı naar
varlık ve yokluk
ölümle yaşam arasında
ince helakii bir yerdesiniz
bir ucunuz miraçta huzurda
bir ucunuz cehennemin dibinde çukurda.
görüntünüz
nerde yerle gök arasındaki ulak
nerde biz diye soranın yanı başında
yerle gök arasında bir ulakta.
-
ashabı naar
varlık ve yokluk
ölümle yaşam arasında
ince helakii bir yerdesiniz
bir ucunuz miraçta huzurda
bir ucunuz cehennemin dibinde çukurda.
görüntünüz
nerde yerle gök arasındaki ulak
nerde biz diye soranın yanı başında
yerle gök arasında bir ulakta.
-
20.02.2010
Bizim Takım Süper
,
Mevlamız Rabbimiz Allah Celle Celalühu
Efendimiz Muhammed Rasülullah
Babamız Hz. Adem
Atamız Halilullah
Ayırdetmeden birini birinden
Sevdiğimiz tüm Peygamberler
Cibril-i Emin
ve
Melekler
Ashab-ı Cennetten
Ensar ve Muhacirin
Uhuddan Bedirden Şehitler
biryanda muttakiler
salihler salihalar
müminler mümineler
muhlisler
muhsinler
alimler
tevbekarlar
aşıklar
Rabbimizin rahmet eylediği
Efendimizin şefaat eylediği
abdullahlar
tertemizler
yok bizi altedebilecek
var diyen varsa
İnşallah
bir üflesek yeter.
,
Mevlamız Rabbimiz Allah Celle Celalühu
Efendimiz Muhammed Rasülullah
Babamız Hz. Adem
Atamız Halilullah
Ayırdetmeden birini birinden
Sevdiğimiz tüm Peygamberler
Cibril-i Emin
ve
Melekler
Ashab-ı Cennetten
Ensar ve Muhacirin
Uhuddan Bedirden Şehitler
biryanda muttakiler
salihler salihalar
müminler mümineler
muhlisler
muhsinler
alimler
tevbekarlar
aşıklar
Rabbimizin rahmet eylediği
Efendimizin şefaat eylediği
abdullahlar
tertemizler
yok bizi altedebilecek
var diyen varsa
İnşallah
bir üflesek yeter.
,
19.01.2010
Kul huvallâhu ehad
*
bismillahirrahmanirrahim
Kul huvallâhu ehad
Allâhus samed
Lem yelid ve lem yûled
Ve lem yeküllehu kufüven ehad
Kul huvallâhu ehad
Allâhus samed
Lem yelid ve lem yûled
Ve lem yeküllehu kufüven ehad
Kul huvallâhu ehad
Allâhus samed
Lem yelid ve lem yûled
Ve lem yeküllehu kufüven ehad
bismillahirrahmanirrahim
Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb
Mâ agnâ anhu mâluhu ve mâ keseb
Seyaslâ nâren zâte lehebin
Vemraetuhü hammâletel hatab
Fîcîdihâ hablun min mesed
Sadegallahülaziiim
el fatiha.
.
bismillahirrahmanirrahim
Kul huvallâhu ehad
Allâhus samed
Lem yelid ve lem yûled
Ve lem yeküllehu kufüven ehad
Kul huvallâhu ehad
Allâhus samed
Lem yelid ve lem yûled
Ve lem yeküllehu kufüven ehad
Kul huvallâhu ehad
Allâhus samed
Lem yelid ve lem yûled
Ve lem yeküllehu kufüven ehad
bismillahirrahmanirrahim
Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb
Mâ agnâ anhu mâluhu ve mâ keseb
Seyaslâ nâren zâte lehebin
Vemraetuhü hammâletel hatab
Fîcîdihâ hablun min mesed
Sadegallahülaziiim
el fatiha.
.
timsali fevzi aziiim
*
bismillahirrahmanirrahim
Ve necceynellezîne âmenû ve kânû yettekûn
sadegallahülaziim
fussilet suresi onsekizinci ayet
.
bismillahirrahmanirrahim
Ve necceynellezîne âmenû ve kânû yettekûn
sadegallahülaziim
fussilet suresi onsekizinci ayet
.
dua
*
Ya Rabbi
Sana SonsuzÇoklukta Hamdüsenalar
Efendimiz Muhammed Rasûlullaha SonsuzÇoklukta SalatüSelam ederiz.
Kıyamet Ya Rabbi kıyamet.
Sana SonsuzÇoklukta Hamdüsenalar Efendimiz Muhammed Rasûlullaha SonsuzÇoklukta Salatüselam ederiz.
amin.
.
Ya Rabbi
Sana SonsuzÇoklukta Hamdüsenalar
Efendimiz Muhammed Rasûlullaha SonsuzÇoklukta SalatüSelam ederiz.
Kıyamet Ya Rabbi kıyamet.
Sana SonsuzÇoklukta Hamdüsenalar Efendimiz Muhammed Rasûlullaha SonsuzÇoklukta Salatüselam ederiz.
amin.
.
18.01.2010
biz Rabbimizin aciz kuluyuz
*
ashabı narın şerri bir toz zerresinden küçük dahi olsa
ashabı naarın şerrinden ve ashabı naardan Rabbimize sığınırız.
elhamdülillah
amin.
.
ashabı narın şerri bir toz zerresinden küçük dahi olsa
ashabı naarın şerrinden ve ashabı naardan Rabbimize sığınırız.
elhamdülillah
amin.
.
Ya Rabbi
*
beni Efendimle ayni kıl.
bir kıl.
her zerresiyle.
beni Efendime Efendimi miraçta kendine yakin kıldığın kadar çok yakin kıl Ya Rabbi
beni kendine zatına Efendimi miraçta kendine yakin kıldığın kadar çok yakin kıl.
sana muhtacım Rabbim bana peygamberlerine acıdığın kadar çok acı.
amin
.
beni Efendimle ayni kıl.
bir kıl.
her zerresiyle.
beni Efendime Efendimi miraçta kendine yakin kıldığın kadar çok yakin kıl Ya Rabbi
beni kendine zatına Efendimi miraçta kendine yakin kıldığın kadar çok yakin kıl.
sana muhtacım Rabbim bana peygamberlerine acıdığın kadar çok acı.
amin
.
17.01.2010
16.01.2010
Süper Dua
*
Ya Rabbi sana sonsuzçoklukta hamdüsenalar
Efendimiz Muhammed Rasülullaha sonsuzçoklukta salatüselam ederiz.
Ya Rabbi
beni bizi yoket
Senden başka bişey kalmasın
amin.
.
Ya Rabbi sana sonsuzçoklukta hamdüsenalar
Efendimiz Muhammed Rasülullaha sonsuzçoklukta salatüselam ederiz.
Ya Rabbi
beni bizi yoket
Senden başka bişey kalmasın
amin.
.
Varlığında Birliğinde Şüphe olmayan Rabbim
*
Yardım et bizi asla yalnız bırakma
bizi şahitlerinden yaz.
şahitliğimizide
güçlü kuvvetli sağlam eyle.
Şahit olarak sen yetersin Ya Rabbi.
bizi asla yalnız bırakma.
amin.
.
Yardım et bizi asla yalnız bırakma
bizi şahitlerinden yaz.
şahitliğimizide
güçlü kuvvetli sağlam eyle.
Şahit olarak sen yetersin Ya Rabbi.
bizi asla yalnız bırakma.
amin.
.
15.01.2010
Mutlak Hükümdar
*
Mutlak Hükümdar olan O'dur.
Rabbim hükümranlığına kimseyi ortak etmez.
Herşeye Kadirdir.
Sonsuz Kudret sahibidir.
Çok Yüksek bir Yücelikle Yücedir.
kullarına şah damarlarından daha yakındır.
Herşeyi Bilir İşitir Görür.
.
Mutlak Hükümdar olan O'dur.
Rabbim hükümranlığına kimseyi ortak etmez.
Herşeye Kadirdir.
Sonsuz Kudret sahibidir.
Çok Yüksek bir Yücelikle Yücedir.
kullarına şah damarlarından daha yakındır.
Herşeyi Bilir İşitir Görür.
.
İsteye isteye geldik Ya Rabbi
*
kainat benim din kardeşimdir.
canımın içidir.
sıratı müstagim yolunda bizimle beraberdir.
.
kainat benim din kardeşimdir.
canımın içidir.
sıratı müstagim yolunda bizimle beraberdir.
.
14.01.2010
Hz.Asiye
*
bismillahirrahmanirrahim
"Allah, imanı tam olanlara Firavun'un karısını örnek verir; hani o demişti ki: "Rabbim! Bana kendi katında, cennette bir ev yap, beni Firavun ve işkencesinden ve onun zalimlerinin elinden kurtar!…"
amin.
tahrim suresi 14
.
bismillahirrahmanirrahim
"Allah, imanı tam olanlara Firavun'un karısını örnek verir; hani o demişti ki: "Rabbim! Bana kendi katında, cennette bir ev yap, beni Firavun ve işkencesinden ve onun zalimlerinin elinden kurtar!…"
amin.
tahrim suresi 14
.
Cennet Kadınları
*
"Cennet kadınlarının en iyisi şu dördüdür:
Firavun'un hanımı Müzâhim kızı Âsiye,
İmran kızı Meryem,
Huveylid kızı Hatice ve
Muhammed (s.a.v.) kızı Fâtıma.
Bunların en üstünüyse Fâtıma'dır."
hadisişerif
.
"Cennet kadınlarının en iyisi şu dördüdür:
Firavun'un hanımı Müzâhim kızı Âsiye,
İmran kızı Meryem,
Huveylid kızı Hatice ve
Muhammed (s.a.v.) kızı Fâtıma.
Bunların en üstünüyse Fâtıma'dır."
hadisişerif
.
13.01.2010
bizim zaferimiz şifadır
*
santrançta taraflar iyice gerilir.
taşlar yerlerine iyice oturur.
bir küçük hata oyunu kaybettirecek hale gelir.
tık vezir gider.
veziri gidenin gerilimi söner kalır.
sonra kombine dalarsın.
iyice söner.
kaybeder.
inşallah.
fatih sultan mehmette surlarda az delik aramadı.
bi delik buldu çaktı.
az uğraşmadı.
elhamdülillah muzaffer oldu.
zafer Allah'tandır.
daha bizi ne zaferler bekliyo inşallah.
amin.
haber7.com
.
santrançta taraflar iyice gerilir.
taşlar yerlerine iyice oturur.
bir küçük hata oyunu kaybettirecek hale gelir.
tık vezir gider.
veziri gidenin gerilimi söner kalır.
sonra kombine dalarsın.
iyice söner.
kaybeder.
inşallah.
fatih sultan mehmette surlarda az delik aramadı.
bi delik buldu çaktı.
az uğraşmadı.
elhamdülillah muzaffer oldu.
zafer Allah'tandır.
daha bizi ne zaferler bekliyo inşallah.
amin.
haber7.com
.
12.01.2010
Hak ali batıl zail olurken
*
tastamam batıl olmuş olan ashabı naar
zail olacaktır.
helak olacaktır.
bedenler kainatta ama içleri nerde..
kainat inşallah bize timsali cennet
ashabı naara timsali cehennem.
kaçacak yer nere.
kalbinde zerre miktarı iman bulunandan
kamil müminlere kadar
tüm müslümanlar
hem bu dünyada timsali fevzi azime
hem ahirette fevzi azime
yani büyük kurtuluşa inşallah kavuşacaktır.
bu dönemin zirvesi
Rabbimizin esmaül hüsnasının tecellilerinin zirvesi
bir anlamda Rabbimizin Cemalini göreceğimiz dönemdir.
Rabbimizin nurunu tamamladığı vakittir.
inşallah.
amin.
.
tastamam batıl olmuş olan ashabı naar
zail olacaktır.
helak olacaktır.
bedenler kainatta ama içleri nerde..
kainat inşallah bize timsali cennet
ashabı naara timsali cehennem.
kaçacak yer nere.
kalbinde zerre miktarı iman bulunandan
kamil müminlere kadar
tüm müslümanlar
hem bu dünyada timsali fevzi azime
hem ahirette fevzi azime
yani büyük kurtuluşa inşallah kavuşacaktır.
bu dönemin zirvesi
Rabbimizin esmaül hüsnasının tecellilerinin zirvesi
bir anlamda Rabbimizin Cemalini göreceğimiz dönemdir.
Rabbimizin nurunu tamamladığı vakittir.
inşallah.
amin.
.
Esmaül Hüsna
*
Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla
طه
مَا أَنزَلْنَا عَلَيْكَ الْقُرْآنَ لِتَشْقَى
إِلَّا تَذْكِرَةً لِّمَن يَخْشَى
تَنزِيلًا مِّمَّنْ خَلَقَ الْأَرْضَ وَالسَّمَاوَاتِ الْعُلَى
الرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى
لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَمَا تَحْتَ الثَّرَى
وَإِن تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَإِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَأَخْفَى
اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى
sadegallahülazim
.
Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla
طه
مَا أَنزَلْنَا عَلَيْكَ الْقُرْآنَ لِتَشْقَى
إِلَّا تَذْكِرَةً لِّمَن يَخْشَى
تَنزِيلًا مِّمَّنْ خَلَقَ الْأَرْضَ وَالسَّمَاوَاتِ الْعُلَى
الرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى
لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَمَا تَحْتَ الثَّرَى
وَإِن تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَإِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَأَخْفَى
اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى
sadegallahülazim
.
Hısım gibi Olmuş
*
bismillahirrahmanirrahim
Hem hasene (güzellik, iyilik) de bir değildir kötülük de. Kötülüğü, en güzel olan hasene ile önle. O zaman bakarsın ki, seninle arasında bir düşmanlık bulunan kimse yakılgan bir hısım gibi olmuş!
fussilet 34
.
bismillahirrahmanirrahim
Hem hasene (güzellik, iyilik) de bir değildir kötülük de. Kötülüğü, en güzel olan hasene ile önle. O zaman bakarsın ki, seninle arasında bir düşmanlık bulunan kimse yakılgan bir hısım gibi olmuş!
fussilet 34
.
Elhamdülillah Müslümanım
*
bismillahirrahmanirrahim
وَمَنْ أَحْسَنُ قَوْلًا مِّمَّن دَعَا إِلَى اللَّهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ إِنَّنِي مِنَ الْمُسْلِمِينَ
Ve men ahsenu kavlen mimmen deâ ilâllâhi ve amile sâlihan ve kâle innenî minel muslimîn.
Allah'a davet eden ve salih amel yapan ve: “Muhakkak ki ben teslim olanlardanım.” diyenden daha güzel sözlü kim vardır?
Allah'a davet eden, salih amel işleyen ve: «Ben gerçekten müslümanlardanım» diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?
sadegallahülazim
.
bismillahirrahmanirrahim
وَمَنْ أَحْسَنُ قَوْلًا مِّمَّن دَعَا إِلَى اللَّهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ إِنَّنِي مِنَ الْمُسْلِمِينَ
Ve men ahsenu kavlen mimmen deâ ilâllâhi ve amile sâlihan ve kâle innenî minel muslimîn.
Allah'a davet eden ve salih amel yapan ve: “Muhakkak ki ben teslim olanlardanım.” diyenden daha güzel sözlü kim vardır?
Allah'a davet eden, salih amel işleyen ve: «Ben gerçekten müslümanlardanım» diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?
sadegallahülazim
.
11.01.2010
9.01.2010
8.01.2010
Müslüman
*
bismillahirrahmanirrahim
Deyin ki: "Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız."
(Bakara Suresi, 136)
.
bismillahirrahmanirrahim
Deyin ki: "Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız."
(Bakara Suresi, 136)
.
Ya Rahman
*
bizi Efendimiz Muhammed Rasülullahtan ayırma.
hem bu dünyada hem ahirette bizi Efendimize yakin kıl.
bizi kendine yakin kıl Ya Rabbi
bizi kendine ve Efendimize hep yaklaştır hiç uzaklaştırma
takvamızı hep artır hiç azaltma
bizi peygamberlerinden hem bu dünyada hem ahirette hiç ayırma.
bizi hem bu dünyada hem ahirette kainatından ayırma.
amin.
.
bizi Efendimiz Muhammed Rasülullahtan ayırma.
hem bu dünyada hem ahirette bizi Efendimize yakin kıl.
bizi kendine yakin kıl Ya Rabbi
bizi kendine ve Efendimize hep yaklaştır hiç uzaklaştırma
takvamızı hep artır hiç azaltma
bizi peygamberlerinden hem bu dünyada hem ahirette hiç ayırma.
bizi hem bu dünyada hem ahirette kainatından ayırma.
amin.
.
Ahir Zaman
*
"Allah'ın düşmanı Deccal onu gördüğünde tuzun suda erimesi gibi eriyecektir.
Onu bıraksa da kendiliğinden helak oluncaya kadar eriyecekse de, Allah Deccal'i,
Hz. İsa'nın eliyle yok edecektir..."
Müslim
.
"Allah'ın düşmanı Deccal onu gördüğünde tuzun suda erimesi gibi eriyecektir.
Onu bıraksa da kendiliğinden helak oluncaya kadar eriyecekse de, Allah Deccal'i,
Hz. İsa'nın eliyle yok edecektir..."
Müslim
.
7.01.2010
Ameller Niyetlere Göredir
*
niyetin Salih değilse
pisse
çirkinse
kötüyse
amelini süsleyebildiğin kadar süsle
pistir
çirkindir
kötüdür.
.
niyetin Salih değilse
pisse
çirkinse
kötüyse
amelini süsleyebildiğin kadar süsle
pistir
çirkindir
kötüdür.
.
6.01.2010
Mescidi Aksa
*
Beytü'l-Makdis,
Hz. Mûsâ (a.s.)'dan Hz. İsâ (a.s.) zamanına kadar peygamberlerin toplantı yeri
ve mukaddes vahiy merkezi olmuştur.
İsrâ suresinin ilk ayetinde belirtildiği gibi,
Peygamberimiz Hz. Muhammed Rasülullah(s.a.v.) de Mirac'a giderken oraya uğramıştır.
tüm peygamberlere imam olmuş namaz kıldırmıştır.
.
Beytü'l-Makdis,
Hz. Mûsâ (a.s.)'dan Hz. İsâ (a.s.) zamanına kadar peygamberlerin toplantı yeri
ve mukaddes vahiy merkezi olmuştur.
İsrâ suresinin ilk ayetinde belirtildiği gibi,
Peygamberimiz Hz. Muhammed Rasülullah(s.a.v.) de Mirac'a giderken oraya uğramıştır.
tüm peygamberlere imam olmuş namaz kıldırmıştır.
.
4.01.2010
dua
*
Ya Rabbi sana sonsuz çoklukta hamdü senalar
Efendimiz Muhammed Rasûlullaha sonsuz çoklukta salatü selam ederiz.
Ya Rabbi
bizi hem bu dünyada hem ahirette
tüm güzelliklerinle zatınla rızıklandır.
bizi başta Efendimiz Muhammed Rasülullah (sav)
ve tüm Peygamberlerinin
niyetiyle niyetlendir
ameliyle amellendir
güzelliğiyle güzelleştir
ahlakıyla ahlaklandır
imanıyla imanlandır
takvasıyla takvalandır.
Rabbimiz bizi hep güzelleştir hiç çirkinleştirme.
bizi kendine hep yaklaştır hiç uzaklaştırma.
bizi tüm peygamberlerinin özüyle özlendir,
niyetiyle niyetlendir,
ameliyle amellendir.
ruhuyla ruhlandır.
bizi sıratı müstagim yolundan zerre kadar ayırma.
niyetimizi amelimizi salih kıl salih eyle
özümüzü kuran
özümüzü kabe
özümüzü islam eyle
Ya Rabbi niyetimizde amelimizde
özümüzde sözümüzde
aklımızda kalbimizde
nefsimizde ruhumuzda sana emanet sana teslim Ya Rabbi
bizi yalnız bırakma
sevdiğini bize sevdir
sevmediğini sevdirme
Ya Rabbi İslamı
hem türkiyeye
hem dünyaya
hem kainatın her zerresine hakim kıl.
Sana sonsuz çoklukta hamdü senalar
Efendimiz Muhammed Rasûlullaha sonsuz çoklukta salatü selam ederiz.
amin
.
Ya Rabbi sana sonsuz çoklukta hamdü senalar
Efendimiz Muhammed Rasûlullaha sonsuz çoklukta salatü selam ederiz.
Ya Rabbi
bizi hem bu dünyada hem ahirette
tüm güzelliklerinle zatınla rızıklandır.
bizi başta Efendimiz Muhammed Rasülullah (sav)
ve tüm Peygamberlerinin
niyetiyle niyetlendir
ameliyle amellendir
güzelliğiyle güzelleştir
ahlakıyla ahlaklandır
imanıyla imanlandır
takvasıyla takvalandır.
Rabbimiz bizi hep güzelleştir hiç çirkinleştirme.
bizi kendine hep yaklaştır hiç uzaklaştırma.
bizi tüm peygamberlerinin özüyle özlendir,
niyetiyle niyetlendir,
ameliyle amellendir.
ruhuyla ruhlandır.
bizi sıratı müstagim yolundan zerre kadar ayırma.
niyetimizi amelimizi salih kıl salih eyle
özümüzü kuran
özümüzü kabe
özümüzü islam eyle
Ya Rabbi niyetimizde amelimizde
özümüzde sözümüzde
aklımızda kalbimizde
nefsimizde ruhumuzda sana emanet sana teslim Ya Rabbi
bizi yalnız bırakma
sevdiğini bize sevdir
sevmediğini sevdirme
Ya Rabbi İslamı
hem türkiyeye
hem dünyaya
hem kainatın her zerresine hakim kıl.
Sana sonsuz çoklukta hamdü senalar
Efendimiz Muhammed Rasûlullaha sonsuz çoklukta salatü selam ederiz.
amin
.
2.01.2010
1.01.2010
Ana Merkezlerine Göndermedikçe
*
Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi
memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe,
memleketleri helâk edici değildir.
Zaten biz, ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.
kasas 59
.
Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi
memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe,
memleketleri helâk edici değildir.
Zaten biz, ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.
kasas 59
.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)