.
İnnemel mû’minûne ihvetun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûn.
Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.
Hucurat Suresi 10.ayet
.
30.03.2010
26.03.2010
varoluşsal düşmanlık
.
biz varsak onlar zail
biz zailsek onlar var.
işte aramızda böylesine bir düşmanlık var.
.
biz varsak onlar zail
biz zailsek onlar var.
işte aramızda böylesine bir düşmanlık var.
.
22.03.2010
Karanlık üstüne karanlıklar
.
karanlık küp
karanlık küp kare
karanlık küp kare çarpı saçgın sonsuz kare...
derinlik kare
derinlik kare küp
derinlik kare küp çarpı sonsuz derinlik kare...
.
karanlık küp
karanlık küp kare
karanlık küp kare çarpı saçgın sonsuz kare...
derinlik kare
derinlik kare küp
derinlik kare küp çarpı sonsuz derinlik kare...
.
Canımın Taa İçi Kainat
.
Eğer Biz, bu Kur'ân'ı, dağa indirseydik, O'nu mutlaka, Allah'ın korkusundan huşû ile boynunu bükmüş, parça parça olmuş görürdün. Ve insanlar için bu misalleri veriyoruz. Umulur ki, böylece onlar tefekkür ederler.
haşr suresi 21.ayet
.
Eğer Biz, bu Kur'ân'ı, dağa indirseydik, O'nu mutlaka, Allah'ın korkusundan huşû ile boynunu bükmüş, parça parça olmuş görürdün. Ve insanlar için bu misalleri veriyoruz. Umulur ki, böylece onlar tefekkür ederler.
haşr suresi 21.ayet
.
Cennet Ehli
.
Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz.
Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
haşr suresi 20.ayet
.
Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz.
Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
haşr suresi 20.ayet
.
20.03.2010
Yüce Kutlu Zafer
.
Ya Rabbi bizi dünyaya hakim kıl
bizi kainatına hakim kıl
yedi kat yer
yedi kat gök
ve bunlar arasındakilere bizi hakim kıl Ya Rabbi.
sana muhtacız bizi yalnız bırakma.
amin.
.
Ya Rabbi bizi dünyaya hakim kıl
bizi kainatına hakim kıl
yedi kat yer
yedi kat gök
ve bunlar arasındakilere bizi hakim kıl Ya Rabbi.
sana muhtacız bizi yalnız bırakma.
amin.
.
Tek başına bir Ümmetti
.
İnne ibrâhîme kâne ummeten kâniten lillâhi hanîfâ ve lem yeku minel muşrikîn.
Nahl Suresi 120.ayet
.
İnne ibrâhîme kâne ummeten kâniten lillâhi hanîfâ ve lem yeku minel muşrikîn.
Nahl Suresi 120.ayet
.
19.03.2010
Andımız
.
türküm, doğruyum, çalışkanım.
ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
ey Halil İbrahim!
açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.
varlığım milleti Halilullaha armağan olsun.
ne mutlu müslümanlardanım diyene!
iyi dersler arkadaşlar.
.
türküm, doğruyum, çalışkanım.
ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
ey Halil İbrahim!
açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.
varlığım milleti Halilullaha armağan olsun.
ne mutlu müslümanlardanım diyene!
iyi dersler arkadaşlar.
.
18.03.2010
Ey Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları!
.
bilinizki bu topraklar Yüce İslam medeniyetinin
özü niyeti İslam olan bir medeniyetin terbiyesi altındadır.
çanakkale ve kurtuluş savaşlarının terbiyesi altındadır.
ama Hak batıl savaşının en çetin ve şiddetli yaşandığı topraklarda buradır.
şerlilerin en şerlileri bu terbiyeye rağmen gizli gizli şerlerini büyütmüşlerdir.
alenen bir hareket yerine "münafıkça" yürütmektedirler şerlerini.
haniflerse bu medeniyeti özümseyip yaşayan kutlu bir ümmetin yüce bir milletin mensubudurlar.
takvaen en yücelerde
şer bakımından en şerlilerde bu topraklardadır.
Hak batıl savaşında durduğunuz yere dikkat edin!
şerlileri feci bir helak ve cehennem
hanifleri muazzam bir zafer mükafat ve cennet beklemektedir.
.
bilinizki bu topraklar Yüce İslam medeniyetinin
özü niyeti İslam olan bir medeniyetin terbiyesi altındadır.
çanakkale ve kurtuluş savaşlarının terbiyesi altındadır.
ama Hak batıl savaşının en çetin ve şiddetli yaşandığı topraklarda buradır.
şerlilerin en şerlileri bu terbiyeye rağmen gizli gizli şerlerini büyütmüşlerdir.
alenen bir hareket yerine "münafıkça" yürütmektedirler şerlerini.
haniflerse bu medeniyeti özümseyip yaşayan kutlu bir ümmetin yüce bir milletin mensubudurlar.
takvaen en yücelerde
şer bakımından en şerlilerde bu topraklardadır.
Hak batıl savaşında durduğunuz yere dikkat edin!
şerlileri feci bir helak ve cehennem
hanifleri muazzam bir zafer mükafat ve cennet beklemektedir.
.
Peygamberler ne güzel
.
bismillahirrahmanirrahim
Daha önce gelip geçen o peygamberler, Allah’ın vahiylerini tebliğ eden, Allah’tan korkan, başka hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Allah hesap görücü olarak yeter.
ahzab 39.ayet
.
bismillahirrahmanirrahim
Daha önce gelip geçen o peygamberler, Allah’ın vahiylerini tebliğ eden, Allah’tan korkan, başka hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Allah hesap görücü olarak yeter.
ahzab 39.ayet
.
en güzel örnek
.
bismillahirrahmanirrahim
Andolsun, Allah’ın Resülünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.
ahzab 21.ayet
.
bismillahirrahmanirrahim
Andolsun, Allah’ın Resülünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.
ahzab 21.ayet
.
Bakara Suresi 161.ayet
.
bismillahirrahmanirrahim
Fakat âyetlerimizi inkar etmiş ve kafir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üstünedir.
.
bismillahirrahmanirrahim
Fakat âyetlerimizi inkar etmiş ve kafir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üstünedir.
.
güzellik içre güzellik
.
cayır cayır bir güzellik
muazzam bir güzellik
Yüce Kutlu bir güzellik
inşallah
amin.
.
cayır cayır bir güzellik
muazzam bir güzellik
Yüce Kutlu bir güzellik
inşallah
amin.
.
17.03.2010
Allah bana yeter!
.
Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü'minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.
Ey Resûlüm eğer yüz çevirirlerse de ki: "Bana Allah yeter. O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O'na tevekkül ettim. O, yüce Arşın sahibidir."
Tevbe Suresi 128,129. ayet
.
Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü'minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.
Ey Resûlüm eğer yüz çevirirlerse de ki: "Bana Allah yeter. O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O'na tevekkül ettim. O, yüce Arşın sahibidir."
Tevbe Suresi 128,129. ayet
.
16.03.2010
15.03.2010
Milleti Halilullah Ümmeti Muhammed Rasûlullah
.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
.
14.03.2010
Mükafatın en güzeli Allah katındadır
.
Rableri onlara şu karşılığı verdi: “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükafat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükafatın en güzeli Allah katındadır.”
Ali İmran 195.ayet
.
Rableri onlara şu karşılığı verdi: “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükafat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükafatın en güzeli Allah katındadır.”
Ali İmran 195.ayet
.
Allah güzel davrananları sever
.
Nice peygamberler var ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostu çarpıştı da bunlar Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar, zaafa düşmediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.
Onların sözleri ancak, “Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlam tut. Kâfir topluma karşı bize yardım et” demekten ibaretti.
Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiretin güzel mükafatını verdi. Allah güzel davrananları sever.
Ali İmran 146,147,148. ayet
.
Nice peygamberler var ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostu çarpıştı da bunlar Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar, zaafa düşmediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.
Onların sözleri ancak, “Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlam tut. Kâfir topluma karşı bize yardım et” demekten ibaretti.
Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiretin güzel mükafatını verdi. Allah güzel davrananları sever.
Ali İmran 146,147,148. ayet
.
13.03.2010
Biz O'na teslim olanlarız
.
De ki: “Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a) İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ’ya, İsa’ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz O'na teslim olanlarız.”
Elhamdülillah Müslümanız.
.
De ki: “Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a) İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ’ya, İsa’ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz O'na teslim olanlarız.”
Elhamdülillah Müslümanız.
.
dua
.
Ya Rabbi beni ashabı naarın tam ortasına fırlat.
sonra beni onların helakına sebep eyle sebep kıl.
amin.
.
Ya Rabbi beni ashabı naarın tam ortasına fırlat.
sonra beni onların helakına sebep eyle sebep kıl.
amin.
.
Gurban Olduğum Rabbim verecek ki
.
bizde yiyelim.
bizi yediren içiren O'dur.
bizi iyileştiren O'dur.
bizi temizleyen O'dur.
bizi kurtaran O'dur.
O bizi yedirip içirmezse yiyip içemeyiz
O bizi iyileştirmezse iyileşemeyiz
O bizi temizleyip arındırmazsa temizlenip arınamayız.
O bizi kurtarmazsa kurtulamayız.
Onun izni olmadan yaprak kıpırdamaz.
kıpırdayamaz.
Ya Rabbi sana muhtacız
bizi fevzi azime kavuştur.
Sen Bizleri fevzi azime kavuşturmazsan
bizler fevzi azime kavuşamayız.
amin.
.
bizde yiyelim.
bizi yediren içiren O'dur.
bizi iyileştiren O'dur.
bizi temizleyen O'dur.
bizi kurtaran O'dur.
O bizi yedirip içirmezse yiyip içemeyiz
O bizi iyileştirmezse iyileşemeyiz
O bizi temizleyip arındırmazsa temizlenip arınamayız.
O bizi kurtarmazsa kurtulamayız.
Onun izni olmadan yaprak kıpırdamaz.
kıpırdayamaz.
Ya Rabbi sana muhtacız
bizi fevzi azime kavuştur.
Sen Bizleri fevzi azime kavuşturmazsan
bizler fevzi azime kavuşamayız.
amin.
.
12.03.2010
Canımın Taa İçi Kainat
.
İster istemez gel! emrine
isteye isteye geldik Ya Rabbi diyen.
bir mümin ölünce üzülen
bir müşrik öldüğünde sevinen.
Yaradanın korkusundan tir tir titreyen.
.
İster istemez gel! emrine
isteye isteye geldik Ya Rabbi diyen.
bir mümin ölünce üzülen
bir müşrik öldüğünde sevinen.
Yaradanın korkusundan tir tir titreyen.
.
Rabbim beni bırakırsa
.
güneşin gökten düşmesi gibi düşerim.
beni burda tutan güneşi gökte direksiz tutan Rabbim.
.
güneşin gökten düşmesi gibi düşerim.
beni burda tutan güneşi gökte direksiz tutan Rabbim.
.
Allahın kulu
.
diploma için okuyana verdikleri bi kağıt.
oysa duruşunda bakışında olacak olacaksa
bi diploma Cenab-ı Haktan kutluca.
Alim O,
Sübhan O.
okul Cenab-ı Hakkın olacak okunacaksa.
bütün okullar Onunda.
niyetin olacak Haktan yana.
bi adam duruşuyla bakışıyla yıkarmı putları,
yıkacak diplomasını Haktan aldıysa.
bizde makam Hak katında.
sonu yok ilahi makamların
menzilimiz Efendimiz yanında.
dünya için okuyana verdikleri bi diploma,
karaktersiz imansız duruşuyla.
oysa sevmeyi tecrübe etmiş bi talebe,
ne öğrenmişse yazmış sınav kağıdına.
aldığı not anlatışında,
duruşunda
bakışında.
ki o bakış eğer bir anıyla yıkmıyorsa şirkin bağını,
diplomasına daha var demek
demekki sevmemiş zalimi Hak rızası için daha.
hatırlatır o ayet gibi,
Efendimin sözü hadis gibi.
gerçekten iman etmiş olmassınız,
sevmemişseniz birbirinizi daha.
*
diploma için okuyana verdikleri bi kağıt.
oysa duruşunda bakışında olacak olacaksa
bi diploma Cenab-ı Haktan kutluca.
Alim O,
Sübhan O.
okul Cenab-ı Hakkın olacak okunacaksa.
bütün okullar Onunda.
niyetin olacak Haktan yana.
bi adam duruşuyla bakışıyla yıkarmı putları,
yıkacak diplomasını Haktan aldıysa.
bizde makam Hak katında.
sonu yok ilahi makamların
menzilimiz Efendimiz yanında.
dünya için okuyana verdikleri bi diploma,
karaktersiz imansız duruşuyla.
oysa sevmeyi tecrübe etmiş bi talebe,
ne öğrenmişse yazmış sınav kağıdına.
aldığı not anlatışında,
duruşunda
bakışında.
ki o bakış eğer bir anıyla yıkmıyorsa şirkin bağını,
diplomasına daha var demek
demekki sevmemiş zalimi Hak rızası için daha.
hatırlatır o ayet gibi,
Efendimin sözü hadis gibi.
gerçekten iman etmiş olmassınız,
sevmemişseniz birbirinizi daha.
*
Ters Köşe
.
bir peygambere atılan
tüm iftiralar bende
deli
şair
büyülenmiş
hasta
ama
ne deliyim
ama deli gibiyim
ne şairim
ama şair gibiyim
ne hastayım
ama hasta gibiyim
büyülenmiş de değilim.
aramızda ince bir çizgi
kalıncaya dek yaklaştıklarım
bu zamanda bir müslümana
bunların hepsinden biraz lazım.
düşman öyle çünkü
en donanımlı deccaller
deliliğin
teorik sınırlarında gezer.
sen hakikaten gezmezsen
korkar gözün.
en dibe çökende kirlenen
şişinip şirk kokanda nefisler
bipolar disorder
romantizminde yuvalanır.
sen olmassan hakikaten
nerdeyse hasta
manik nerde gezer
depresif ne der bilmez
hakikaten onlar dertlide
derman arıyorlar sanırsın
muazzam imkanlarıyla tanışıp
dilin şiirin ne olduğuna
dalmazsan
ashabı narın yazdığını
samimiyetle
müslüman bunlar diye bir
bünyeye almassan
alabildiğine zehirlenmesse
kalbin
aklın
nefsin
dersinki bunlar çığır açıyorlar
yırtıyorlar karanlığı
cennete yol açıyorlar
oysa onlar cehenneme koşuyorlar.
işte bunu bilmessin
bilincede peşisıra onun
sorumluluğu gelir
işte bir adamı
deli olmadığı halde deli eden
hasta olmadığı halde hasta eden
şair olmadığı halde şair eden
bu sorumluluğun ağırlığı,
bu yükü taşıya taşıya
sonunda ortaya çıkan
prefesyonel müslüman
ücretini Hak Telala'dan alacak olan.
*
bir peygambere atılan
tüm iftiralar bende
deli
şair
büyülenmiş
hasta
ama
ne deliyim
ama deli gibiyim
ne şairim
ama şair gibiyim
ne hastayım
ama hasta gibiyim
büyülenmiş de değilim.
aramızda ince bir çizgi
kalıncaya dek yaklaştıklarım
bu zamanda bir müslümana
bunların hepsinden biraz lazım.
düşman öyle çünkü
en donanımlı deccaller
deliliğin
teorik sınırlarında gezer.
sen hakikaten gezmezsen
korkar gözün.
en dibe çökende kirlenen
şişinip şirk kokanda nefisler
bipolar disorder
romantizminde yuvalanır.
sen olmassan hakikaten
nerdeyse hasta
manik nerde gezer
depresif ne der bilmez
hakikaten onlar dertlide
derman arıyorlar sanırsın
muazzam imkanlarıyla tanışıp
dilin şiirin ne olduğuna
dalmazsan
ashabı narın yazdığını
samimiyetle
müslüman bunlar diye bir
bünyeye almassan
alabildiğine zehirlenmesse
kalbin
aklın
nefsin
dersinki bunlar çığır açıyorlar
yırtıyorlar karanlığı
cennete yol açıyorlar
oysa onlar cehenneme koşuyorlar.
işte bunu bilmessin
bilincede peşisıra onun
sorumluluğu gelir
işte bir adamı
deli olmadığı halde deli eden
hasta olmadığı halde hasta eden
şair olmadığı halde şair eden
bu sorumluluğun ağırlığı,
bu yükü taşıya taşıya
sonunda ortaya çıkan
prefesyonel müslüman
ücretini Hak Telala'dan alacak olan.
*
dinde bana biat edenlerin mahşer gününe kadar yanındayım
.
"Ölümümden sonra beni aşırı överek bana eziyet etmeyin. Arkamdan aşırı şekilde ağlamayın. Ağlarken sakın sesinizi yükseltmeyin. Cenaze namazımı önce ehl-i beytimin erkekleri kılsın. Sonra kadınları kılsın. Sonra da diğer Müslümanlar kılsınlar. Sizden razı olduğumu biliniz. Biliniz ki, dinde bana biat edenlerin mahşer gününe kadar yanındayım.”
Muhammed Rasülullah (S.A.V)
.
"Ölümümden sonra beni aşırı överek bana eziyet etmeyin. Arkamdan aşırı şekilde ağlamayın. Ağlarken sakın sesinizi yükseltmeyin. Cenaze namazımı önce ehl-i beytimin erkekleri kılsın. Sonra kadınları kılsın. Sonra da diğer Müslümanlar kılsınlar. Sizden razı olduğumu biliniz. Biliniz ki, dinde bana biat edenlerin mahşer gününe kadar yanındayım.”
Muhammed Rasülullah (S.A.V)
.
11.03.2010
Efendim (S.A.V)
.
Ey insanlar! Kime vurdum ise işte sırtım açık, gelsin ve vursun.
Kime kötü söz söylediysem işte buradayım, o da gelsin bana aynı sözleri söylesin. Sertlik ve kin benim karakterim değildir.
Benim en sevdiğim kişi benden hakkını alan kişidir.
Ya gelsin hakkını alsın veya bana hakkını helal etsin.
.
Ey insanlar! Kime vurdum ise işte sırtım açık, gelsin ve vursun.
Kime kötü söz söylediysem işte buradayım, o da gelsin bana aynı sözleri söylesin. Sertlik ve kin benim karakterim değildir.
Benim en sevdiğim kişi benden hakkını alan kişidir.
Ya gelsin hakkını alsın veya bana hakkını helal etsin.
.
10.03.2010
9.03.2010
Nasûh tövbesi
.
“Kulun işlediği günahtan pişmanlık duyması,
Allah’a tam rucu’ edip, tıpkı sütün memeye dönmediği gibi,
kişinin tekrar günaha dönmemesidir.”
hadisi şerif
.
“Kulun işlediği günahtan pişmanlık duyması,
Allah’a tam rucu’ edip, tıpkı sütün memeye dönmediği gibi,
kişinin tekrar günaha dönmemesidir.”
hadisi şerif
.
Tefekkürü saatin hayrun min ibadeti senetin!
.
Bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten hayırlıdır.
.
Bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten hayırlıdır.
.
ayet
.
bismillahirrahmanirrahim
Musa dedi ki:
«Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etseniz,
şu bir gerçek ki, Allah hepinizden müstağni ve zatında övgüye layıktır.»
ibrahim suresi 8. ayet
.
bismillahirrahmanirrahim
Musa dedi ki:
«Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etseniz,
şu bir gerçek ki, Allah hepinizden müstağni ve zatında övgüye layıktır.»
ibrahim suresi 8. ayet
.
İbrahim Suresi
.
Bismillahirrahmânirrahîm
1-2. Elif Lâm Râ.1 Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye layık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı vay kafirlerin haline.
3. Dünya hayatını ahirete tercih edenler, (insanları) Allah yolundan çevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler.
4. Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah’ın emirlerini) iyice açıklasın. Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
5. Andolsun, Mûsâ’yı da, “Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah’ın (geçmiş milletleri cezalandırdığı) günlerini hatırlat” diye âyetlerimizle gönderdik. Şüphesiz bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
6. Hani Mûsâ kavmine, “Allah’ın size olan nimetini anın. Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı. Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbinizden büyük bir imtihan vardır” demişti.
7. Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: “Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.”
8. Mûsâ şöyle dedi: “Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etseniz de gerçek şu ki, Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övgüye layık olandır.”
9. Sizden önceki Nûh, Âd, ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin –ki onları Allah’tan başkası bilmez- haberi size gelmedi mi? Onlara peygamberleri mucizeler getirdiler de onlar (öfkeden parmaklarını ısırmak için) ellerini ağızlarına götürüp, “Biz sizinle gönderileni inkar ediyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de derin bir şüphe içindeyiz” dediler.
10. Peygamberleri dedi ki: “Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında şüphe mi var? (Halbuki) O, günahlarınızı bağışlamak ve sizi belli bir zamana kadar ertelemek için sizi (imana) çağırıyor. Onlar, “Siz de bizim gibi sadece birer insansınız. Bizi babalarımızın taptıklarından alıkoymak istiyorsunuz. Öyleyse bize apaçık bir delil getirin” dediler.
11. Peygamberleri onlara dedi ki: “Biz ancak sizin gibi birer insanız. Fakat Allah kullarından dilediğine (peygamberlik) nimetini bahşeder. Allah’ın izni olmadıkça bizim size bir delil getirmemiz haddimize değil. Mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler.”
12. “Allah bize yollarımızı dosdoğru göstermişken, biz ne diye ona tevekkül etmeyelim? Bize yaptığınız eziyete elbette katlanacağız. Tevekkül edenler yalnız Allah’a tevekkül etsinler.”
13. İnkar edenler peygamberlerine, “Andolsun, ya sizi yurdumuzdan çıkaracağız, ya da bizim dinimize dönersiniz” dediler. Rableri de onlara şöyle vahyetti: “Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz.”
14. “Onlardan sonra sizi elbette o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimseler içindir.”
15. Peygamberler Allah’tan yardım istediler ve her inatçı zorba hüsrana uğradı.
16. Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir.
17. Onu yudumlamaya çalışacak fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir.
18. Rablerini inkar edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. (Dünyada) kazandıkları hiçbir şeyin (ahirette) yararını görmezler. İşte bu derin sapıklıktır.
19. Allah’ın gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir.
20. Bu Allah’a hiç de güç gelmez.
21. İnsanların hepsi Allah’ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler büyüklük taslayanlara diyecek ki: “Şüphesiz bizler size uymuştuk, şimdi siz az bir şey olsun Allah’ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?” Onlar da, “Eğer Allah bizi doğru yola eriştirseydi biz de sizi doğru yola eriştirirdik. Şimdi sızlansak da, sabretsek de bizim için birdir. Artık bizim için hiçbir kurtuluş yoktur” derler.
22. İş bitirilince şeytan da diyecek ki: “Şüphesiz Allah size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır.”
23. İnanan ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedi kalacakları ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Oradaki esenlik dilekleri “selam” dır.
24. Görmedin mi Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? (Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir.
25. Bu ağaç Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir.
26. Kötü bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkanı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir.
27. Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır2, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar.
28-29. Allah’ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini helak yurduna, yaslanacakları cehenneme sürükleyenleri görmedin mi? O ne kötü duraktır!
30. Allah’ın yolundan saptırmak için ona ortaklar koştular. De ki: “Bir süre daha faydalanın. Çünkü varışınız ateşedir.”
31. İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.
32. Allah, gökleri ve yeri yaratan, gökten yağmur indiren ve onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkaran, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri emrinize veren, nehirleri de hizmetinize sunandır.
33. O, âdetleri üzere hareket eden güneşi ve ayı sizin hizmetinize sunan, geceyi ve gündüzü
34. O, İstediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah’ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür.
35. Hani İbrahim demişti ki: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut.”
36. “Rabbim! Çünkü o putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse şüphesiz sen çok bağışlayan, çok merhamet edensin.”
37. “Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe’nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler.”
38. “Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.”
39. “Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail’i ve İshak’ı veren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbim duayı işitendir.”
40. “Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.”
41. “Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla.”
42. Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah onları ancak, gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.
43. O gün başlarını dikerek (çağırıldıkları yere doğru) koşarlar. Gözleri kendilerine bile dönmez, kalpleri de bomboştur.
44. (Ey Muhammed!) İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zira o gün zalimler, “Ey Rabbimiz! Yakın bir süreye kadar bizi ertele de senin çağrına uyalım ve peygamberlerin izinden gidelim” diyecekler. Onlara şöyle denilecek: “Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?”
45. “Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara ne yaptığımız ise size belli olmuştu. Size misaller de vermiştik.”
46. Onlar gerçekten tuzaklarını kurmuşlardı. Tuzakları yüzünden dağlar yerinden oynayacak olsa bile, tuzakları Allah katındadır (Allah onu bilir).
47. Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.
48. O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür ve insanlar bir ve kahhar (her şeyin üzerinde yegâne hakim) olan Allah’ın huzuruna çıkarlar.
49. O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
50. Gömlekleri katrandandır. Yüzlerini de ateş bürüyecektir.
51. Allah herkese kazandığının karşılığını vermek için böyle yapar. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.
52. Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir.
sadegallahülazim
.
Bismillahirrahmânirrahîm
1-2. Elif Lâm Râ.1 Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye layık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı vay kafirlerin haline.
3. Dünya hayatını ahirete tercih edenler, (insanları) Allah yolundan çevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler.
4. Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah’ın emirlerini) iyice açıklasın. Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
5. Andolsun, Mûsâ’yı da, “Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah’ın (geçmiş milletleri cezalandırdığı) günlerini hatırlat” diye âyetlerimizle gönderdik. Şüphesiz bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
6. Hani Mûsâ kavmine, “Allah’ın size olan nimetini anın. Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı. Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbinizden büyük bir imtihan vardır” demişti.
7. Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: “Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.”
8. Mûsâ şöyle dedi: “Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etseniz de gerçek şu ki, Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övgüye layık olandır.”
9. Sizden önceki Nûh, Âd, ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin –ki onları Allah’tan başkası bilmez- haberi size gelmedi mi? Onlara peygamberleri mucizeler getirdiler de onlar (öfkeden parmaklarını ısırmak için) ellerini ağızlarına götürüp, “Biz sizinle gönderileni inkar ediyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de derin bir şüphe içindeyiz” dediler.
10. Peygamberleri dedi ki: “Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında şüphe mi var? (Halbuki) O, günahlarınızı bağışlamak ve sizi belli bir zamana kadar ertelemek için sizi (imana) çağırıyor. Onlar, “Siz de bizim gibi sadece birer insansınız. Bizi babalarımızın taptıklarından alıkoymak istiyorsunuz. Öyleyse bize apaçık bir delil getirin” dediler.
11. Peygamberleri onlara dedi ki: “Biz ancak sizin gibi birer insanız. Fakat Allah kullarından dilediğine (peygamberlik) nimetini bahşeder. Allah’ın izni olmadıkça bizim size bir delil getirmemiz haddimize değil. Mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler.”
12. “Allah bize yollarımızı dosdoğru göstermişken, biz ne diye ona tevekkül etmeyelim? Bize yaptığınız eziyete elbette katlanacağız. Tevekkül edenler yalnız Allah’a tevekkül etsinler.”
13. İnkar edenler peygamberlerine, “Andolsun, ya sizi yurdumuzdan çıkaracağız, ya da bizim dinimize dönersiniz” dediler. Rableri de onlara şöyle vahyetti: “Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz.”
14. “Onlardan sonra sizi elbette o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimseler içindir.”
15. Peygamberler Allah’tan yardım istediler ve her inatçı zorba hüsrana uğradı.
16. Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir.
17. Onu yudumlamaya çalışacak fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir.
18. Rablerini inkar edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. (Dünyada) kazandıkları hiçbir şeyin (ahirette) yararını görmezler. İşte bu derin sapıklıktır.
19. Allah’ın gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir.
20. Bu Allah’a hiç de güç gelmez.
21. İnsanların hepsi Allah’ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler büyüklük taslayanlara diyecek ki: “Şüphesiz bizler size uymuştuk, şimdi siz az bir şey olsun Allah’ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?” Onlar da, “Eğer Allah bizi doğru yola eriştirseydi biz de sizi doğru yola eriştirirdik. Şimdi sızlansak da, sabretsek de bizim için birdir. Artık bizim için hiçbir kurtuluş yoktur” derler.
22. İş bitirilince şeytan da diyecek ki: “Şüphesiz Allah size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır.”
23. İnanan ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedi kalacakları ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Oradaki esenlik dilekleri “selam” dır.
24. Görmedin mi Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? (Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir.
25. Bu ağaç Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir.
26. Kötü bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkanı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir.
27. Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır2, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar.
28-29. Allah’ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini helak yurduna, yaslanacakları cehenneme sürükleyenleri görmedin mi? O ne kötü duraktır!
30. Allah’ın yolundan saptırmak için ona ortaklar koştular. De ki: “Bir süre daha faydalanın. Çünkü varışınız ateşedir.”
31. İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.
32. Allah, gökleri ve yeri yaratan, gökten yağmur indiren ve onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkaran, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri emrinize veren, nehirleri de hizmetinize sunandır.
33. O, âdetleri üzere hareket eden güneşi ve ayı sizin hizmetinize sunan, geceyi ve gündüzü
34. O, İstediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah’ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür.
35. Hani İbrahim demişti ki: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut.”
36. “Rabbim! Çünkü o putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse şüphesiz sen çok bağışlayan, çok merhamet edensin.”
37. “Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe’nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler.”
38. “Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.”
39. “Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail’i ve İshak’ı veren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbim duayı işitendir.”
40. “Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.”
41. “Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla.”
42. Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah onları ancak, gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.
43. O gün başlarını dikerek (çağırıldıkları yere doğru) koşarlar. Gözleri kendilerine bile dönmez, kalpleri de bomboştur.
44. (Ey Muhammed!) İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zira o gün zalimler, “Ey Rabbimiz! Yakın bir süreye kadar bizi ertele de senin çağrına uyalım ve peygamberlerin izinden gidelim” diyecekler. Onlara şöyle denilecek: “Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?”
45. “Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara ne yaptığımız ise size belli olmuştu. Size misaller de vermiştik.”
46. Onlar gerçekten tuzaklarını kurmuşlardı. Tuzakları yüzünden dağlar yerinden oynayacak olsa bile, tuzakları Allah katındadır (Allah onu bilir).
47. Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.
48. O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür ve insanlar bir ve kahhar (her şeyin üzerinde yegâne hakim) olan Allah’ın huzuruna çıkarlar.
49. O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
50. Gömlekleri katrandandır. Yüzlerini de ateş bürüyecektir.
51. Allah herkese kazandığının karşılığını vermek için böyle yapar. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.
52. Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir.
sadegallahülazim
.
Bismillahirrahmanirrahim
.
O halde sakın Allah'ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma!
Şüphesiz Allah güçlüdür, intikam sahibidir.
İbrahim suresi 47. ayet
*
O halde sakın Allah'ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma!
Şüphesiz Allah güçlüdür, intikam sahibidir.
İbrahim suresi 47. ayet
*
8.03.2010
Hak ali batıl zail olurken
*
tastamam batıl olmuş olan ashabı naar
zail olacaktır.
helak olacaktır.
bedenler kainatta ama içleri nerde..
kainat inşallah bize timsali cennet
ashabı naara timsali cehennem.
kaçacak yer nere.
kalbinde zerre miktarı iman bulunandan
kamil müminlere kadar
tüm müslümanlar
hem bu dünyada timsali fevzi azime
hem ahirette fevzi azime
yani büyük kurtuluşa inşallah kavuşacaktır.
bu dönemin zirvesi
Rabbimizin esmaül hüsnasının tecellilerinin zirvesi
bir anlamda Rabbimizin Cemalini göreceğimiz dönemdir.
Rabbimizin nurunu tamamladığı vakittir.
inşallah.
amin.
.
tastamam batıl olmuş olan ashabı naar
zail olacaktır.
helak olacaktır.
bedenler kainatta ama içleri nerde..
kainat inşallah bize timsali cennet
ashabı naara timsali cehennem.
kaçacak yer nere.
kalbinde zerre miktarı iman bulunandan
kamil müminlere kadar
tüm müslümanlar
hem bu dünyada timsali fevzi azime
hem ahirette fevzi azime
yani büyük kurtuluşa inşallah kavuşacaktır.
bu dönemin zirvesi
Rabbimizin esmaül hüsnasının tecellilerinin zirvesi
bir anlamda Rabbimizin Cemalini göreceğimiz dönemdir.
Rabbimizin nurunu tamamladığı vakittir.
inşallah.
amin.
.
7.03.2010
Biz güzeliz elhamdülillah
.
Rabbimizin Güzelliğinin başı yook sonu yok
Efendimizin Güzelliğinin başı yook sonu yok
Biz güzeliz elhamdülillah
Güzelliğimizin başı yook sonu yook.
.
Rabbimizin Güzelliğinin başı yook sonu yok
Efendimizin Güzelliğinin başı yook sonu yok
Biz güzeliz elhamdülillah
Güzelliğimizin başı yook sonu yook.
.
Yalnız, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin.
.
Andolsun, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir” diyenler kesinlikle kafir oldu. Oysa Mesih şöyle demişti: “Ey İsrailoğulları! Yalnız, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin. Kim Allah’a ortak koşarsa artık Allah ona cenneti muhakkak haram kılmıştır. Onun barınağı da ateştir. Zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.”
Andolsun, “Allah üçün üçüncüsüdür” diyenler kafir oldu. Halbuki bir tek ilahtan başka hiçbir ilah yoktur. Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse andolsun onlardan inkar edenlere elbette elem dolu bir azap dokunacaktır.
Meryem oğlu Mesih sadece bir peygamberdir. Ondan önce de nice peygamberler geldi geçti. Onun annesi de dosdoğru bir kadındır. (Nasıl ilah olabilirler?) İkisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz. Sonra bak ki, nasıl da (haktan) çevriliyorlar.
maide suresi 72,73,75. ayetler
.
Andolsun, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir” diyenler kesinlikle kafir oldu. Oysa Mesih şöyle demişti: “Ey İsrailoğulları! Yalnız, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin. Kim Allah’a ortak koşarsa artık Allah ona cenneti muhakkak haram kılmıştır. Onun barınağı da ateştir. Zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.”
Andolsun, “Allah üçün üçüncüsüdür” diyenler kafir oldu. Halbuki bir tek ilahtan başka hiçbir ilah yoktur. Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse andolsun onlardan inkar edenlere elbette elem dolu bir azap dokunacaktır.
Meryem oğlu Mesih sadece bir peygamberdir. Ondan önce de nice peygamberler geldi geçti. Onun annesi de dosdoğru bir kadındır. (Nasıl ilah olabilirler?) İkisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz. Sonra bak ki, nasıl da (haktan) çevriliyorlar.
maide suresi 72,73,75. ayetler
.
5.03.2010
Siz müslüman olduktan sonra, o size hiç inkârı emreder mi?
.
Allah’ın, kendisine Kitab’ı, hükmü (hikmeti) ve peygamberliği verdiği hiçbir insanın, “Allah’ı bırakıp bana kullar olun” demesi düşünülemez. Fakat (şöyle öğüt verir:) “Öğretmekte ve derinlemesine incelemekte olduğunuz Kitap uyarınca rabbânîler (Allah’ın istediği örnek ve dindar kullar) olun.”
Onun size, “Melekleri ve peygamberleri ilahlar edinin.” diye emretmesi de düşünülemez. Siz müslüman olduktan sonra, o size hiç inkârı emreder mi?
Hani, Allah peygamberlerden, “Andolsun, size vereceğim her kitap ve hikmetten sonra, elinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz” diye söz almış ve, “Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?” demişti. Onlar, “Kabul ettik” demişlerdi. Allah da, “Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım” demişti.
Artık bundan sonra kim yüz çevirirse işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir.
Göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez ona boyun eğmişken ve ona döndürülüp götürülecekken onlar Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar?
Ali İmran 79,80,81,82. ayetler
.
Allah’ın, kendisine Kitab’ı, hükmü (hikmeti) ve peygamberliği verdiği hiçbir insanın, “Allah’ı bırakıp bana kullar olun” demesi düşünülemez. Fakat (şöyle öğüt verir:) “Öğretmekte ve derinlemesine incelemekte olduğunuz Kitap uyarınca rabbânîler (Allah’ın istediği örnek ve dindar kullar) olun.”
Onun size, “Melekleri ve peygamberleri ilahlar edinin.” diye emretmesi de düşünülemez. Siz müslüman olduktan sonra, o size hiç inkârı emreder mi?
Hani, Allah peygamberlerden, “Andolsun, size vereceğim her kitap ve hikmetten sonra, elinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz” diye söz almış ve, “Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?” demişti. Onlar, “Kabul ettik” demişlerdi. Allah da, “Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım” demişti.
Artık bundan sonra kim yüz çevirirse işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir.
Göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez ona boyun eğmişken ve ona döndürülüp götürülecekken onlar Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar?
Ali İmran 79,80,81,82. ayetler
.
El Cebbar
.
Rabbimin herşeyi güzeldir.
El Cebbar esmaül hüsnadandır.
tık der yaparsın yani
ne olduğunu bile anlamassın.
cebbarül mütekebbirdir O.
cebbarül mütekebbir.
.
Rabbimin herşeyi güzeldir.
El Cebbar esmaül hüsnadandır.
tık der yaparsın yani
ne olduğunu bile anlamassın.
cebbarül mütekebbirdir O.
cebbarül mütekebbir.
.
4.03.2010
1.03.2010
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)